Yaz mevsimi kimilerine göre deniz, kum ve güneş anlamına da gelebiliyor. Ancak mağaza vitrinlerinde yerini alan bikini ve mayoları görünce kadınlarda çoktan panik havası başladı ve kırmızı alarm verildi bile. Kışın rahatlıkla saklanabilen selülitlerin gün yüzüne çıkmasına az kaldığı bu günlerde biz de sizin imdadına yetişerek selülitlerinizden sizi bir nebze kurtarmak istiyoruz. Bunun için Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Ender Saraç’ın da önerilerinin bulunduğu bu makalemizde aynı zamanda anti selülit diyetine yer veriyor olacağız.
Selülit, hidrolipodistrofi olarak adlandırılan cilt ve cilt altı dokusudur. Küçük damarlarla da ilgili olan bir dolaşım bozukluğudur. Beslenme alışkanlıklarına, genetik yapıya ve hareket derecesine bağlı olarak özellikle bacak ve kalça bölgelerinde görülen portakal kabuğu görünümünde bir rahatsızlıktır.
Hamilelik, menopoz ve ergenlik döneminde oluşumunda artış görülmekte ve düzenli beslenilmemesi halinde oluşumu engellenememektedir. Ancak sizinle paylaşacağımız püf noktalarına dikkat edilmesi halinde selülit
Ergenlik, hamilelik ve menapoz dönemlerinde oluşumu artan ve düzenli beslenilmediği taktirde oluşumu engellenemez. Ancak anti-selülit oluşumu gereği ve sebepleri göz önüne alındığında kökten engellenebilir ve ilerlemesi durdurulabilir.
Aşırı kilolar hormonların düzensiz çalışmasına ve dolaylı olarak da selülit oluşumuna sebep olabilir. Ancak kesinlikle obezite ve fazla kilolar kendi başına selülite sebep olmaz. Kilosu normal ve normal seviyenin altında olanlarda da selülit oluşum riski mevcuttur. Erkeklerde de oluşum riski olan selülitin erkeklerde kadınlara oranla daha az görünmesinin sebebi ise östrojen seviyesinin daha az olmasıdır. Östrojen seviyesi selüliti ve yağ birikimini artırdığı için kadınlarda selülit oluşumu daha fazla olmaktadır.
Su tüketimi her şartta çok önemlidir. Vücuttaki toksinlerin atılımı için de en doğru yolu gün içinde su tüketimini artırmaktan geçiyor. Gün içinde en az 2,5 litre su tüketimi gerekmektedir. Siz de ne amaçla hangi diyeti uygularsanız uygulayın mutlaka su içmeyi ihmal etmeyin.
Şimdiye kadar sizinle paylaştığımız hemen her beslenme ve diyet programında egzersiz ve spor programının öneminden bahsettik ve mutlaka diyet programını size en uygun egzersiz programı ile desteklemeniz gerektiğini belirtmiştik. Bu nedenle diyet programınızı mutlaka yürüyüş ya da bir eğitmen eşliğinde düzenli yapılan egzersizler sizin için daha verimli sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenle haftada en az üç gün 30-45 dakika arasında yürüyüş yapabilirsiniz.
İçeriğinde lif değerleri yüksek olan besinleri beslenme programınıza dahil etmelisiniz. Lifli besinler toksinlerin atılmasını kolaylaştırmakta ve aynı zamanda sindirimi de rahatlatmaktadır. Böylece hem selülitlerinizden kurtulacak hem de kilo verebiliyor olacaksınız. Lif, bir çok sebze ve meyve, baklagiller ile birlikte tahıl grubunda yer almaktadır.
Bilgi: Lif ile ilgili tüm merak ettikleriniz için “Diyette Lifli Beslenmenin Önemi” başlıklı makalemizi ziyaret edebilirsiniz. Makaleye ulaşmak için linki tıklamanız yeterlidir.
Selülit problemlerinde potasyum tüketimi önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle selülitlerinden kurtulmak isteyenler potasyum içeren besinler tüketmelidir. Portakal, kivi, kayısı, karpuz ve kavun gibi besinler tüketilebilir.
Evde yapılmış olan kızartmalar ve hazır fast food yiyecekler tuz ve yağ bakımından vücudunuza zarar verebilir ve aynı zamanda selülit oluşmasına sebep olabilir. Bu nedenle bu tür besinlerin tüketiminden uzak durmalısınız.
Öğünlerin ardından tüketilen sebze ve meyveler vitamin açısından destekleyici özelliklere sahiptir. Ancak bu konudaki önerimiz meyve ve sebzelerin mevsiminde tüketilmesi gerektiğidir.
Tüketilen gıda çeşitleri kadar nasıl tüketildiği de önemli bir detaydır. Bu sebeple kavurma ya da kızartma gibi yöntemler yerine selülite karşı ızgara, haşlama ve buğulama gibi yöntemler kullanılmalı ve iyice pişirilmelidir.
Rafine yani çiğ şeker selülit oluşumuna sebep olmaktadır. Tatlı ihtiyacı mümkün olduğunca sebze, meyve ve sütlü tatlılarla giderilmelidir.
Tüketilen kafein miktarının belirli sınırlarda tutulması ve fazla miktarda çay ya da kahve tüketilmemesi gerekmektedir. Aşırı kafein tüketimi selülit oluşumuna sebep olabilmektedir.
Yemeklerinizde tuz kullanımına dikkat edilmelidir. Tuz yerine baharatlarla yemeklerinizi tatlandırmayı tercih edebilirsiniz.
Anti selülit diyeti ile mevcut selülitlerden biraz olsun kurtulmanız ve oluşumu yavaşlatmanız mümkündür. Ancak mutlaka sağlıklı beslenmeli ve bunu belli bir zaman aralığında değil hayatınıza yayarak yaşam tarzı haline dönüştürmelisiniz. Böylece hem rahatsızlıklardan hem de kilodan ve kilodan kaynaklı diğer çeşitli rahatsızlıklardan kendinizi koruyor olacaksınız.
Öğle Yemeği
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.