Vücutta yağ dokularının aşırı olarak birikimi diyebileceğimiz obezite, birçok kurum ve kuruluş tarafından tüm dünyada farklı tariflerle tanımlanmaktadır. Bu tariflerin göz önüne alınacak olanların ilki dünya sağlık örgütünün 1997 yılında yaptığı tanımlamadır. Obezite Tedavisi ise profesyonel gözetim altında verilen tavsiyelere uyularak komtrol altında tutularak yapılması gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü çağın çetin sağlık sorunu olarak görülen bu hastalığı; vücutta sağlığı kötü yönde etkileyecek düzeyde yağ birikim olarak tanımlamıştır. Özü şişmanlık olan bu bedensel rahatsızlığın temelinde kalıtım yatmakla birlikte, çevre koşulları ve beslenme alışkanlıkları bu hastalığı tetikleyen diğer ana unsurlar olarak söylenebilir. Tarifi nasıl olursa olsun aslında şişmanlık kişinin sağlığını tehdit eden ve yaşam sürecini etkileyecek boyutta bir hastalık derecesidir.
Birçok kişi günümüzde şişman diğer adı ile obez olmalarını pek önemsemez, bazıları şişmanlığın kendilerine yakıştığını bile öne sürer. Tüm bu düşünceler onların nasıl bir tehlike ile karşı karşıya oldukları gerçeğini gizlemez.
Şişmanlık diğer adıyla obezite birçok sağlık sorununu beraberinde bir tehdit olarak bireye dayatır.
Bu rahatsızlıklar başta
Buna benzer birçok vücut dengesizlikleri fazla kilolar nedeniyle olur ve insan sağlığına olumsuz etkisi bulunur.
Şişmanlığın tedavisi ideal bir kilo eksiltmektir. Bu yöntemle bireyin olması gereken ideal kilosuna ulaşması için yapılması gereken beslenme alışkanlıklarının bireye kazandırılmasıdır.
Şişmanlığı sınır yapmış bir kişinin sağlıklı ve ideal kilo kaybı haftada yarım ile bir kilo arasında olmalıdır. Bu diyeti sağlamak için uygulanacak beslenme programı asla düşük kalorili olmaz.
Düşük enerjili beslenme programları ile hızla kilo eksiltmek mümkündür ancak bu yolla yapılan kilo kaybettirme işlemi beraberinde yağ kaybından çok kas dokusu kayıplarına neden olur.
Kilo kaybının yağ dokusu ile sağlanabilmesi için kişinin metabolizma çalışmasının gereksinmelerinin altında bir enerji ile bu eksiltmeyi yapması gerekir.
Son yıllarda obezite tedavisinde diyetin dışında yapılan en etkin tedavi şekli mide tüpü olarak görülüyor. Mideyi kısıtlayan yöntemlerden olan tüp, midenin iki litreye kadar çıkan hacmini en az yarıya düşürmek prensibini güdüyor.
İştah hormonu sağlayan midenin üst bölümü kesildiği için hormon sağlayamayan mide iştah arzusunu köreltiyor. Ancak bu yöntem bir süre sonra midenin yeniden büyüme riski taşımasına neden olduğu için eleştiriliyor. Bu sistemde hastanın iradesini kullanabilmesi büyük önem taşıyor. Bir diğer yöntem olan atlatma obezite tedavisinde altın vuruş olarak nitelendiriliyor.
Bu yöntemle mide küçültülüp bağırsağın bazı bölümleri atlatılarak daha aşağıya bağlanıyor. Bağırsağın atılan bölümünün uzunluğuna, midenin kesildiği yer ve hacmine göre farklılıklar oluşuyor alınan gıdaların sindirim enzimleri ne kadar az barsak mesafesini karışmış olarak geçerse zayıflama ve hızlı kilo verme oranı ve işlemin kalıcılığı o ölçüde artıyor.
Bu işlemlerde hastalarda ishaller olabiliyor. Ameliyat sonrasında fazla kilolar 2 yıl içinde en az yüzde 70- 80 oranında gidiyor. Tüm bu alternatifler arasından öncelikle hastanın hangi tür tedaviye uygun olduğu belirlenmesinin yapılması önemli bir durum olarak ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak şişmanlık hastalığı ile mücadelede diyet egzersiz ve ilaç tedavilerinin yanı sıra cerrahi yöntemler son yıllarda bu hastalıkla mücadele alanında umut vadediyor.
Obezite tedavisinde yeni yöntemler denense de, tüp mide operasyonu en sık tercih edilen yöntemlerden biri haline geliyor.
Planlı bir şekilde operasyona giden süreç öncesi ve sonrasında beslenme düzenini ayarlamak oldukça önemlidir. Kalıcı bir şekilde benimsenecek olan sağlıklı beslenme düzeni, diyetisyen kontrolünün şart olduğu bir kararı da beraberinde getirir.
Ameliyat olduktan ve fazla kiloların yüzde 80-90’ını kaybettikten sonra da sağlıksız besinler, abartılı öğünler tüketilmemeli, egzersizler her zaman devam etmelidir. Birçok kişi kilo verdikten kısa bir süre sonra aldığı kilolardan dert yanar ama bu kiloların sağlıksız yiyecekler tükettiklerinden dolayı olduğunu akıllarına getirmek istemezler.
Nedense tüketilen zararlı besinleri bir gizleme ihtiyacı hissedilir ve bu durum oldukça tehlikelidir. Sürekli cerrahi müdahale ile mide operasyonları yapılamayacağına göre, yapılacak olan en önemli şey sağlıklı beslenme sistemini benimsemektir.
Sağlıklı beslenme yolculuğunuzda leziz tarifler ve beslenme önerileri hakkında güncel haberleri takip edebileceğiniz diyetixyen ile siz de sağlıklı yaşamı seveceksiniz.
Sağlıklı besinler tüketmek, birçok kişi için çocukluktan beri dudak bükmeye neden olan bir fikirdir. Zararlı olan yiyecekler o kadar çok dayatıldı ki, insanlar sağlıklı beslendiklerinde garipsenir oldular. Bu nedenle asıl yemeleri gereken yiyeceklerle de doymamaya başladılar.
Sağlıklı beslenmek için şekerin bağımlılık verici etkisinden kurtulmak isteyenler, belirli bir süre sonra normal beslenme düzenlerini sürdürebilir. Bu da Obezler için ciddi bir önem taşır. Size rehber olacak olan sitemiz, birçok beslenme önerisi ve pratik tariflerle kilo verme sürecinizi kolaylaştıracaktır.
Fazla kilolardan kurtulmak isterken yalnız olmadığınızı bilmeniz sizi motive edecek, ideal kilonuza ulaşma yolculuğunuzda birçok kolaylık sağlayacaktır.
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.