İştahınızı 6 Adımda Kontrol Altına Almaya Ne Dersiniz?
Iştah beyindeki haz reseptörlerinin artmasıyla oluşmaya başlamaktadır. Yemeğin kokusu görüntüsü daha önceden kazanılmış ve beyine kazılmış olan lezzetin ağzımızın sulanarak damakta hissediliyor olması, birlikte yemek yediğiniz kişilerin neyi ne kadar yediği, ne kadar süre ile aç kaldığınız iştahınızı etkileyen bir çok faktörden sadece bir kaçıdır.
Değişik yazılarımızda az yemenizi sağlayacak ve tok tutacak besinlere dair önerilerde bulunmuştuk. Bu yazımızda da iştahınızı kontrol altına almanın basit ve farklı yollarından bahsediyor olacağız.
Önce Gözünüzü Eğitin
Çoğu kişi yemek sunumlarında yemeden önce pozisyonu gördüğünde “bu tabakla doymam” ön yargısı ile iştahını kontrol altına almaya asla çabalamaz. Bu konudaki bazı araştırmalar, yemek yemek için sürekli aynı restoranı kullanan ve her gün aynı yemeği yemeyi tercih eden bireylerde farkettirmeden 1 porsiyonu 1,5 porsiyon olarak servis edilmiştir. Bireylere sorulduğunda farketmedikleri her iki porsiyonda da aynı oranda bir doyma olduğu ifa edilmiştir. Bu araştırma göz eğitiminin önemini de ortaya çıkarıyor. Yapmanız gereken her gün aynı miktarda yemek tüketmek ve porsiyonunuzu göz kararı ile belirleyerek doyduğunuz hassas noktayı tespit etmektir.
Yemek Servisindeki Tüm Materyalleri Değiştirin
Buradaki önemli etken tabaklarınızın boyutudur. Tabaklarınız büyük olursa, doyma porsiyonunuzun o olduğunu düşünerek, yediğiniz miktarı farkında olmadan arttırabilirsiniz. Ayrıca azaltmak istemez ve sürekli doyamayacağınızı düşünürsünüz. Bu nedenle servis yaptığınız tüm materyallerini küçülterek daha az miktarda yiyecek tüketebilirsiniz. Böylece hem daha iyi doyacaksınız hem de iştahınızın kontrollü olmasını sağlayacaksınız.
Yemeğe Değil Porsiyona Odaklanmalısınız
Yemek öncesinde sürekli aklınızı kurcalayan ne yesem fikri ile iştahınızı kontrol altına almanız imkânsızdır. Oysa ki mutlaka evinizde yada restoranda yiyecek bir şeyler bulacaksınız. Ne yiyeceğinizi düşünmek yerine evinizde yada restoranda size uyacak ana öğün kombinasyonlarını düşünmek iştahınızı baskılayacaktır. Pozisyonlarınızı kontrol ettiğinizde ve sizi rahatlatacak bir müzik eşliğinde yemeğinizi tüketebilirsiniz.
Önce Yemek Yeme Hızınızı Kontrol Altına Alın
Yavaş yemek yemenin öneminden daha önce bahsetmiştik. Burada planlanması gereken az miktarda yenilecek olan yemeğin ne kadar uzun süreye yayılması gerektiğidir. Normalde bir öğünde içtiğiniz içecekler ve yediğiniz yemeklerle birlikte midede oluşan esneklik uyarıcıları beyninize önemli sinyaller yollamaktadır. Bu kişiden kişiye değişmekte ve sinyal gönderimi yemek yemeye başladıktan sonra 15 ile 20 dakika arasında gerçekleşmektedir. Yapılan araştırmalar hızlı yemek yenildiğinde tok tutacak olan hormonların beyine doğru sinyalleri ulaştırmadığını gösteriyor. Aynı araştırmalar her alınan ana ve ara önündeki lokmaları minimum 20 kere çiğneyerek bireylerin doyuma daha kısa sürede ulaştığını göstermektedir. Bu nedenle yemeğinizi hızlı hızlı yemek yerine daha yavaş ve söylenildiği üzere lokmalarınızı en az 20 kere çiğneyerek yemelisiniz. Böylece iştahınızı kontrol altına alabilir ve kilo almanızın önüne geçebilirsiniz.
Aydınlık ve Işık Alan Bir Ortamda Yemeğinizi Yemelisiniz
Bu konuda yapılan bazı kontrollü araştırmalar, yemek yediğiniz ortamın ışığının loş olması halinde daha fazla yemek yenildiğini göstermektedir. Bu nedenle birçok restoran, müşterilerinin hem konforu hem de daha fazla yemek yemeleri için loş ışıklı ortamlar sağlamaktadır. Loş Işıklı olan ev ortamı ve restorandaki kişilerin daha büyük porsiyonlarda yemek tercih ettikleri ve daha uzun süre masada kaldıkları için daha fazla yemek yedikleri bilinen bir gerçektir. Bu noktada evinizi kontrol altında tutabilirsiniz ancak gittiğiniz restoranın ortamını değiştirmekte zorlanabilirsiniz. Bu durumda yapmanız gereken şey restoranda daha aydınlık bir masayı tercih etmeniz olacaktır. Böylece iştahınızı kontrol altına alabilirsiniz.
Tencerinizi Asla Masanıza Getirmeyin
Yemek yediğinizde esnada yemeniz gereken miktar tabağınıza koyarak sofraya oturabilirsiniz. Bu çok önemseniyor olmasa da iştahınızı kontrol altına almak için etkili bir yöntemdir. Böylece ikinci tabağı almayı engellemiş olursunuz.
Vücudunuz karaciğerden kana günlük enerjinizi maksimum seviyede tutmak için glikojen denilen depo karbonhidratları ortalama 4-6 saatte yavaşça salmaktadır. Minimum dört saat süreyle kan şekeri kontrol altına alındığından normal koşullarda iştah kabarması da beklenmez. Çok büyük porsiyonlarda yemek yediğinizde daha fazla doymayacağınızı bilmelisiniz.
Bu işlevsel önerilerin yanında aynı zamanda İştahımı Nasıl Keserim yazımız da diyet sırasında kendini oyalamak için özel hazırladığımız besinlerden oluşmaktadır. Onun yanında benzer bir konu olan Tok Tutan Yiyecekler yazımız da başucu niteliğinde!
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.