Kefir, kökleri Kafkas Dağları’na kadar uzanan ve günümüzde de birçok ülkede tüketimi söz konusu olan fermente edilmiş yani mayalanmış bir süttür. Koyun, keçi ve inek sütünden elde edilmektedir. Fermantasyon sürecinden geçen kefir içeceği bu nedenden dolayı biraz ekşidir. En bilindik özelliği ise sindirime yardımcı olmasıdır. Genel sağlığa katkıda bulunan kefir aynı zamanda birçok vitamin ve mineral açısından zengin bir içecektir ve bu sayfada Kefirin Faydaları Nelerdir sorusunun yanıtları da sergilenmektedir. Afiyet olsun!
Sindirminizi rahatlatacak olan kefir aynı zamanda bakteriler (laktobasiller) bakımından da zengindir ve kabızlık ile hazımsızlık çeken kişiler için en büyük kurtarıcılardan biridir. Sütten ayıran özelliği ise daha yüksek oranda probiyotik içermesi ve laktoz intoleransı bulunanlar tarafından da rahatlıkla tüketilebilmektedir.
Bağışıklık sisteminizi de güçlendirir. Sindirim sisteminde mevcut olan bakteri ve mikropların temizlenmesi konusunda yardımcı olmaktadır. Ayrıca mide ülserine sebep olan “helikobakter pilori” isimli bakteriyi öldürerek antibiyotik özelliği de taşımaktadır. Kefirde bulunan vitaminler B1, B12, biotin ve K vitaminleridir. Yüksek oranda magnezyum ve kalsiyum içerdiğinden kemik sağlığını ve kemik kavbını önlemektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda kefirin içeriğinde bulunan bakterilerin vücutta alerjik tepkiler vermesine sebep olan “IgE” üretimini baskıladığı belirtilmiştir.
Kefirde bulunan bazı bileşenler sayesinde bağışıklık sistemi düzenlenmekte ve bu konuda kefir büyük rol oynamaktadır. Bu sebeple bağışıklık sistemi ile ilgili bazı sorunlara karşı kefir kullanmalı ve bu sayede genel iltihaplanmalarında önüne geçilmelidir.
Kefirin faydaları ile ilgili yapılan diğer bir araştırmanın neticesinde ise, düzenli tüketilmesi ile tümör gelişimi önlenebilmekte ve bu sayede kanserli hücrelerin ilerlemesini de durduran en önemli besin maddeleri arasında yerini almaktadır. Ancak bu konuda bilimsel araştırmaların ve çalışmaların sayısı artırılmakta ve bilinmeyen birçok faydası da gün yüzüne çıkartılmalıdır.
Bir bardak kefir üzerinden değerlendirecek olursak; bir bardak kefirin içeriğinde 150 kalori, 8 gr. yağ, 30 gr. kolesterol ve 12 gr. karbonhidrat bulunmaktadır. Protein açısından da oldukça zengin olan besinler arasında kefirin yine bir bardağında 8-11 gr. protein bulunmaktadır.
Günde bir bardak kefir içtiğinizde günlük A vitamini ihtiyacınızın %10 kadarını, kalsiyum ihtiyacınızın %30 kadarını ve C vitamini ihtiyacınızın %4 kadarını alabilmektesiniz. Yine bir bardak kefir 125 mg. sodyum, 350 gr. potasyum ve 4 gr. şeker içermektedir.
Diyet sürecindeyseniz eğer, bir uzmandan yardım alıyorsanız zaten doktorunuz size diyet listesinde mutlaka kefir içeceğine de yer verecektir. Eğer kendi kendinize bir sağlıklı beslenme listesinden yararlanarak diyet yapıyorsanız kefir içeceğinden yararlanabilir ve ara öğünlerinizde kefir tüketebilirsiniz. Tok tutma ve açlık hissini geciktirme özelliğine sahip olan kefiri daha bir çok nedenden dolayı tüketebilirsiniz. İşte aşağıda paylaşılan bilgiler ve belirtiler doğrultusunda kefir içeceğinden yararlanıp yararlanmayacağınızı görüyor olacaksınız.
Makalemizin başında kefirin keçi ve inek sütünden elde edildiğinden bahsettik. Ancak kefir süt dışında su ile elde edilen başka bir çeşidi daha mevcuttur. Bu başlığımızda ise size su kefirinden bahsediyor olacağız. Su kefiri, süt kefirinin aksine beyaz değil sarı renktedir. Vücuda etkileri ise süt kefiri ile benzerlik göstermektedir. Her ikisi de iyileştirii etkilerin yanı sıra aynı zamanda önleyici etkilere sahiptir. Bu özelliği sebebiyle kefiri, su kefiri ya da süt kefiri şeklinde sadece hasta olunan dönemlerde değil hastalığı önlemek amacı ile sürekli tüketilmesi mümkündür. Düzenli olarak her gün içilecek olan bir bardak su kefiri ya da süt kefiri olası rahatsızlıklarda sizi koruyor olacaktır. Su kefiri özellikle vegan beslenme tarzını benimseyenler için oldukça sağlıklı bir çözüm yolu olmaktadır.
Kefir, yapımı oldukça kolay ve keyiflidir. Kefir yapımında öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken husus kefir mayası temin edilmesidir. Kefir tohumu aktardan satın alınabilir ya da daha önce yapılmış olan kefirden mayası temin edilebilir.
Kefir mayalanması işleminde kullanılacak olan mayanın kalitesi oldukça önem taşımaktadır. Bu nedenle kaynağını bilmediğiniz mayaları kesinlikle kullanmamalısınız. İçerisinde zararlı bakterilerin olabileceğini göz önünde bulundurarak aktardan ya da bir tanıdığınızdan kefir mayası edinmek yerine güvenilir bir ortamda, örneğin bir üniversite ortamında üretilen, içerisinde bulunan bakterilerin analiz edilerek onaylandığı üretimlerin tercih edilmesi gerekmektedir. Marketlerde hazır olarak satışa sunulan kefirler de bakteri çeşitliliği oldukça azdır. Özellikle ticari olarak üretilen kefirler maya kullanılmadan üretilmektedir. Bu nedenle hem daha güvenilir hem de daha ucuz olması için kendi kefirinizi bahsettiğimiz gibi güvenilir bir maya ile evde üretmenizi tavsiye ediyoruz.
Gelelim asıl sorunuzun cevabını vermeye: Kefir Mayası Nasıl Saklanır? Kefir içmeye ara vermek istediğinizde kefir mayanızı doğru bir şekilde saklayabilmenin birden fazla yöntemi var. Şimdi bu yöntemlere göz atalım:
En basit ve en çok tercih edilen yöntem olarak tercih edilen buzdolabında muhafaza edilebilmesi için, kefir mayasını cam bir kavanoza koyabilir ve üzerini bir parmak kadar aşacak şekilde içme suyu dökebilirsiniz. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli nokta ise bu yöntemin sadece kefir mayasının kısa süreli saklanması durumunda tercih edilmesidir. Aksi taktirde mayanız bozulabilir ve tekrar kullanımı imkansız hale gelebilir.
Kefir mayası, içme suyu ile yıkanır, temizlenir ve havlu kağıt ya da temiz bir havlu üzerine alınarak buzdolabının soğutucu bölümüne yerleştirilir ve dondurularak maksimum iki ay kadar kefir tanelerinin tazeliğini koruyarak muhafaza edilmesi sağlanır. İki ayın üzerine aşan dondurulmuş kefir taneleri zarar görebilir.
Dondurulmuş olan kefir tanelerini aktif hale getirmek istediğinizde dondurucudan aldığınız taneleri bir bardak soğuk suyun içerisinde birkaç dakika bekletmeniz yeterli olacaktır. Buzu çözülmüş olan taneler süzgece alınır ve soğuk suyun altına tutularak kefir tanelerinin aktif hale gelmesi sağlanır. Buzu tamamen açılmış olan kefir tanelerini iki yemek kaşığına yarım bardak süt olacak şekilde süt ile karıştırılır ve yapılan bu işlem sonucunda kefir tanelerinin tamamen pıhtılaşması gerekmektedir. Her 24 saatte pıhtılaşmanın gerçekleşip gerçekleşmediği kontrol edilmelidir. Yeniden mayalanma süreci normal seyrinde devam ediyor ise normal zamanda olması gerektiği kadar süt eklenir ve mayalama işlemine devam edilebilir. Dondurulmuş mayanın tekrar aktif hale gelmesi aşamasında ortamın sıcaklığı önemli bir etken olarak kabul edilmektedir. 20 ila 24 derece arasında stabil olması gereken sıcaklık neticesinde maya eski haline kavuşacaktır.
Kefir mayasını kurutarak ömrünü 12 ila 18 aya kadar uzatmak mümkün olmaktadır. Bunun için öncelikli olarak kefir mayası temiz içme suyu ile yıkanmalıdır. İçme suyu ile yıkanarak havlu kağıt ya da temiz bir havlu üzerine serilerek kurutma işlemi gerçekleştirilir. Yeterli şartların sağlanması halinde tane büyüklüğüne bağlı iki ila beş gün arasında tamamen kurutulmuş olacaktır. Kurutma işlemi için yeterli ve elverişli şartlar ise nem oranı, sıcaklık ve iyi havalandırılan bir ortam sağlanmasıdır.
Kurutulmuş olan kefir mayası, hava geçirmeyen bir kavanoz ya da fermuarlı saklama poşeti ile serin bir ortamda saklanabilmesi mümkün olacaktır. Buzdolabı tercih edilebilir ancak dondurucuda muhafaza edilmesi tavsiye edilmemektedir. Bununla birlikte kurutulan kefir mayasına süt tozu ilave edilmesi halinde altı yıla kadar muhafaza edilmesi mümkündür.
Dondurulmuş olan kefir mayasının tekrar aktif hale getirilmesi için kurutulmuş mayanın saklandığı kavanozun içerisine süt ilave edilir ve oda sıcaklığında mayalanması beklenir. 24 saat bekletilen maya bu sürenin sonunda kontrol edilir ve mayalanıp mayalanmadığı anlaşılır. Kurutularak muhafaza edilen mayanın tekrar aktif hale gelmesi süreci 4 gün ile 1 ila 1,5 hafta kadar olabilmektedir.
Kefir çeşitlerinden bahsetmiş ve iki tür kefir olduğunu belirtmiştik. Kefirin nasıl mayalanacağını size anlatırken süt ve su kefir çeşitlerinin mayalanma şeklinden de bahsediyor olacağız.
Malzemeler:
Yapılışı:
Kefir taneleri öncelikle cam kavanoza konur. Oda sıcaklığındaki taze süt kavanoza ilave edilir ve 24 saat boyunca beklenir. Kavanoza ilave edilecek olan süt kavanoz miktarının ¾’ünden fazla olmamalıdır. Ayıca kavanoz kesinlikle direk spot ışık ya da güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Karanlık bir odada saklanması tavsiye edilmektedir. Yeterli miktarda bekletilen kavanoz daha sonra bir süzgeç yardımıyla süzülür. Kefir taneleri daha sonra tekrar kullanılmak üzere ayrılır. Elde edilen kefir ise hava almayacak şekilde buzdolabında saklanarak uzun süre, oda sıcaklığında ise bir gün boyunca tüketilebilir.
Öneri: Kavanoza kefir taneleri konulduktan sonra bitiş noktasındaki hizaya işaret konulabilir. Böylece çoğalan kefir tanelerinde çizginin üzerinde kalan kısmını daha sonra kullanmak üzere ayırabilirsiniz.
Yaklaşık iki litre kadar su kefiri mayalamak için gerekli olan malzemeler:
Yapılışı:
Limon ve incirler iyice yıkanır ve sonra aynı süt kefirinin mayalanmasında olduğu gibi metal içermeyen bir kabın içerisinde bütün malzemeler karıştırılır. Karıştırma işlemi esnasında da metal kaşık kullanmamaya dikkat edilmelidir. Yapılan bu karışım iki ila üç gün bekletilir ve 24 saatte bir mutlaka karıştırılmalıdır. Bu sürenin sonunda elde edilen karışım plastik bir süzgeçten süzülür ve şişelere doldurularak tüketime hazırlanır.
Kefir, makalemizin başında da belirttiğimiz gibi bir bardağında 150 kalori içermektedir. Bununla birlikte az miktarda yağ, kolesterol ve bol miktarda da protein ile kalsiyum içermektedir. Bu nedenle beslenme listelerinde mutlaka bulundurulması gereken bir besin maddesidir. Kefirin en çok bilinen özelliği ise bizimde önemle üzerinde durduğumuz, bağışıklık sistemi üzerinde oldukça önemli faydalar içeriyor olmasıdır. Bu başlıkta ise kefir ile zayıflamanın mümkün olup olmayacağını araştıracak ve kefir ile zayıflamak mümkün müdür? sorusunun cevabını veriyor olacağız.
Kefir ile fazla kilolardan kurtulmak yani zayıflamak elbetteki mümkündür. Üstelik kefir diyeti tüm dünya genelinde kullanılmakta olan bir diyet türü olarak diyet listeleri arasındaki yerini almıştır. En eski dönemlerde Orta Asya’da kullanılmakta olan ve son yıllarda ise tüm dünyada üretimi yaygınlaştırılarak tüketilmekte olan kefir, sindirim sistemini hareketlendirmekte ve bu özelliği ile birlikte tüm özellikleri sayesinde sağlıklı bir içecek türü olarak sofralarda yerini almaktadır.
Kefir, tariflerinde de detaylı olarak anlattığımız üzere inek ya da koyun sütünün fermente edilerek yani mayalanarak elde edilmekte olan bir içecektir. Kalorisi oldukça düşüktür ve uzun süre tok tutma özelliği mevcuttur. Bu sayede fazla ve gereksiz yemek tüketiminden sizi uzaklaştırmaktadır. Kefirin içeriğinde bulunan aminoasitler, kişilerin daha sağlıklı bir yaşam sürmesini ve bağışıklık sistemini güçlendirmeyi sağlamakta ve bu özelliği ile bir çok besinden ayrı bir yerde tutulmaktadır. Beslenme uzmanları da bu faydalı besin içeceğinin tüm özelliklerinden daha etkili olarak yararlanmak ve zayıflatıcı özelliği ile de kilo verdirmeyi hedefleyecek diyet programları üretmişlerdir. Biz ise sizinle bu diyet programlarının bir kaçını paylaşıyor olacağız.
Bu diyet programı size kısa sürede hem sindirim sisteminizi hareketlendirecek, hem bağışıklık sisteminizi güçlendirecek hem de kilo vermenizi sağlayacak bir beslenme programı sunmaktadır. Bu diyet programı ile üç gün boyunca sadece kefir tüketiyor olacaksınız. Gün içinde toplamda bir litre kefiri altı bardağa bölerek günün eşit saatlerinde içiyor olacaksınız. Bu zaman aralığı sizin uyanık kaldığınız süre ile hesaplanmalıdır. Örneğin tüketim aralığınız 2 saatte bir ya da 1,5 saatte bir olabilmesi mümkündür. Eğer çok erken kalkıyor ve geç yatıyorsanız bu süre daha uzun aralıklarla da olabilmektedir. Ayrıca bu diyet programı ile üç gün boyunca başka hiç bir şey yemeyecek ve içmeyeceksiniz. İçerisine şeker ilave etmeyerek tüketeceğiniz kefiri bu süre içerisinde hiç birşey yemeden ve içmeden devam edeceksiniz.
Eğer üç günlük kefir diyeti programında ek gıda almadan kefir tüketmek size zor gelecek ise beş günlük kefir diyet programını uygulamanız mümkün olacaktır. Diyet uygulama şekli aynı olmakta ancak beş günlük kefir diyet programında, kefire ek olarak gün içinde maksimum bir kilo meyve ya da sebze eklemeniz serbest olacaktır. Diğer kuralları ise aynı şekilde bir litre kefiri altı bardağa bölecek ve eşit saat aralıkları ile yanında meyve ya da sebze ile tüketebileceksiniz.
Yedi günlük diyet programı diğer üç günlük ve beş günlük kefir diyet programlarının aksine daha fazla kalori içermektedir. Bu diyet programını uyguladığınız süre boyunca kesinlikle şeker, tuz ve baharat tüketmemeniz gerekiyor. Bu diyetin diğer özelliği ise her gün için farklı bir uygulama çeşidi içeriyor olmasıdır. Diyet programının içeriğine gelince ise;
Birinci Gün
Beş adet haşlanmış patates ile beraber toplamda 1,5 litre kefir tüketiyor olacaksınız.
İkinci Gün
100 gram tavuk ile beraber toplamda 1,5 litre kefir tüketiyor olacaksınız.
Üçüncü Gün
100 gram yağsız ve haşlanmış dana eti ile beraber 1,5 litre kefir tüketiyor olacaksınız.
Dördüncü Gün
100 gr. haşlanmış et ile beraber 1,5 litre kefir tüketiyor olacaksınız.
Beşinci Gün
Sebze ve meyve ile beraber toplamda 1,5 litre kefir tüketiyor olacaksınız. Ancak
Altıncı Gün
Diğer günlerin aksine altıncı günde sadece 1,5 litre kefir tüketilmesi gerekmektedir.
Yedinci Gün
Son gün yani yedinci günde sadece maden suyu tüketilmesi gerekmektedir.
Bilgi: Kefir diyet programı iki ayda bir tekrarlanmalıdır. Sık aralıklarla uygulanması sağlık problemleri yaşanmasına sebep olabilmektedir. Ayrıca bu diyet programı ve diğer diyet programlarında tercih edilecek olan kefirin yağsız olması önemli bir detaydır. Diyet programlarına uyum sağlanması halinde bir ay içinde altı kilo kaybı yaşamanız mümkün olacaktır.
Malesefki kefir içeceğinin tüketiminde avantajları olduğu kadar dezavantajları da mevcuttur. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi bir bardak kefirde 150 kalori ve 8 gram yağ mevcuttur. Bu durumda kontrollü kullanılması ve mümkünse günde bir bardaktan fazla tüketilmemesi tavsiye edilmektedir.
Bazı araştırmalarda kefirde yer alan bakterilerin ishal gibi rahatsızlıklara neden olabileceği belirtilmektedir. Kefir ve diğer probiyotikler bebekler için sakıncalı olabileceğinden yedirilmemesi de diğer önemli tavsiyedir.
Tüm bu anlattıklarımızla ilgili kesinleşmiş araştırmalar olmamakla birlikte tüm dünya da kefir ile ilgili araştırmalarda yeterli düzeyde yapılmamaktadır. Eğer bu araştırmalar yoğunlaşır ise kefirin faydaları daha da artacak, ve hayatınızdaki görevini tam anlamıyla yerine getirmiş olacaktır.
Kefir, faydaları oldukça fazla bir besin maddesidir. Ancak yararlarının yanında zararları da yok diyemeyiz. Bu başlıkta kefirin zararlarından bahsediyor olacağız.
Öncelikle kalorili bir besin maddesi olduğunu söylemiştik. Bu nedenle kilo sorunu yaşayan kişilerin kefir tüketiminde kontrollü olmaları gerekmektedir. Kilo sorunu yaşayanlar, belirli zaman aralıklarında tüketimine ağırlık verilen kefir diyetinin dışında günde bir bardaktan fazla tüketilmemesini tavsiye etmekteyiz. Ayrıca kilo sorunu yaşayanlar, daha az kalorili ve yağsız sütten mayalanan kefirleri tüketmesi hem kilo hem de sağlık açısından daha yararlı olacaktır. Ayrıca kilo sorunu yaşayan ve kefirden vazgeçemeyen kişiler için de yine yağsız sütten mayalanmış olan kefir doğru bir tercih olacaktır.
Kefir, ana malzemesi sütten oluşan bir besindir ve dolayısıyla çabuk bozulabilecek bir yapıya sahiptir. Bu nedenle kendi yaptığınız ya da satın aldığınız kefirleri mutlaka buzdolabında ya da soğuk bir yerde muhafaza etmelisiniz. Bozulmuş olan bir kefir yarar değil aksine vücudunuz için ciddi zararlar oluşturmaktadır. Bozulduğunu düşündüğünüz ya da son kullanma tarihi geçmiş olan kefirleri hemen atmalı ve kesinlikle tüketmemelisiniz.
Şeker hastaları kefiri kesinlikle kontrollü tüketmelidir. Yapılan bazı araştırmalar kefiri ilk defa tüketmeye başlayanlarda bazı komplikasyonlara sebep olduğunu ortaya koymaktadır. Mide kramları bu komplikasyonlardan en sık yaşananıdır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalınması halinde daha az tüketilmesine dikkat edilmesi uzmanların bu yöndeki önerileridir.
Gebelik sürecinde anne adayları doktora danışmadan kesinlikle kefir tüketmemelidir. Doktorun izin vermesi halinde de az miktardan başlayarak kefir tüketimini artırmak mümkündür. Bazı bünyeler kefiri rahat bir şekilde tüketemezler. Böyle durumlarda az miktardan başlayıp tüketim artırılabilir.
Kefir tüketimi özellikle kabızlık sorunu yaşayanlarda olumlu sonuçlar vermektedir. Ancak bu durumun tam aksine fazla tüketim sonucunda ishal gibi sorunlara da yol açmaktadır. Bu nedenle aşırı tüketimden kaçınmalı ve kontrollü tüketmelisiniz.
Hepatit ve AIDS gibi bağışıklık sisteminin iyice zayıf olduğu hastalıklarda kefir tüketimi bağışıklığı daha da zayıflatmaktadır. Bu nedenle bu hastalıkları taşıyan kişilerin kefir tüketmemeleri önerilmektedir. Ayrıca 2 yaş altı bebeklere de kefir verilmemesi tavsiye edilmektedir.
Öneri: Kefir tüketiminin zararlarından bahsettik ancak kıyaslama yapıldığında faydaları daha fazla olduğundan sağlık sorunları yaşayanları doktor bilgisi ile, sağlıklı bireylerin ise düzenli olarak kefir tüketmelerini tavsiye etmekteyiz.
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.