Ketojenik Diyet danışabileceğiniz diyetisyenler:
Ketojenik Diyetin İçeriğinde Neler Vardır?
Ketojenik Diyet Nasıl Uygulanmaktadır?
Ketojenik Diyette Dost ve Düşman Besinler Nelerdir?
Ketojenik Diyet Besin Piramidi
Ketojenik Diyette Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Nelerdir?
Ketojen Diyet Planını Oluşturmanın İpuçları Nelerdir?
Ketojenik Diyetin Faydaları ve Zararları Nelerdir?
Örnek Ketojenik Diyet Listesi Programı
Ketojenik Diyeti Uyguluyorum Ancak Kilo Veremiyorum Diyorsanız;
Kilo vermek oldukça meşakkatli ancak kilo almak da bir o kadar kolaydır. Kilolu olmak öncelikle görüntü olarak kişileri rahatsız etmektedir ancak bunun bir de sağlık boyutu mevcuttur. Aşırı kilolu olmak bir sağlık problemidir.Kilolu olan bireylerin kilolu olmayanlara kıyasla kalp ve damar hastalıklaarına yakalanma riski ortalama %50 civarlarındadır. Bu durumda akıllarda bir soru beliriyor. Ketonejik Diyet nedir diğer diyetlerden farkı nedir ayrıca keto ve ketonize evreler hakkında bilgi yazımızda!
Kalp ve damar hastalıklarına yakalanmamak için ne yapmalıyım? Bunun aslında en mantıklı yolu mevcut kilo fazlalıklarından kurtulmak. Ancak kaş yaparken göz çıkarmamak yani kilo verirken de sağlıklı yollarda kilo kaybı yaşamak gerekiyor. Bu makalemizde "Ketojenik Diyet yani Protein Diyeti nedir ve nasıl yapılır?" sorularının cevabını arıyor olacağız.
Son dönemlerde de adını sıkça duyuran ketojenik diyet sağlıklı beslenme ve diyet uzmanları tarafından en sağlıklı diyetlerden biri olarak kabul edilmektedir. Ketojenik diyetin en önemli özelliği düşük karbonhidratlı beslenme biçimini benimsiyor olmasıdır. Çıkış noktası ise epilepsi ve kanser hastalıklarında tedavi amaçlı tercih edilmesidir. Ancak daha sonra başarılı sonuçlar verdiği farkedildiğinde bir çok sağlıklı beslenme ve diyet uzmanları tarafından kilo verme amaçlı olarak tercih edilmeye ve tavsiye edilmeye başlanmıştır.
Ketojenik diyeti diğer diyetlerden ayıran en önemli özellik katbonhidrat açısından fakir, yağ ve protein açısından ise oldukça zengin olmasıdır. Diyetin temel amacı ise glikoz tüketimini kesmekten ibarettir. Glikoz tüketimi kesildiği zaman vücut enerji üretimi için yağ asitlerinden üretilmekte olan ketonlar kullanmaya başlamaktadır. Bu sayede ise vücutta glikoz fazlalığının yağa dönüşmesi engellenmiş olmaktadır.
Biz makalemizde sizinle örnek bir ketojenik diyet listesi paylaşıyor olacağız ancak bu başlık altındaki önerilerimiz doğrultusunda siz de kendiniz için yaşam ve beslenme tarzınıza uygun bir diyet listesi oluşturabilirsiniz. Önemli olan nokta diyetin %70'lik kısmının protein grubu, %25'lik kısmının yağ grubu ve kalan %5'lik kısmının ise karbonhidrat grubundan oluşuyor olmasıdır. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta az miktarda karbonhidrat içeren diyetlerin ketojenik diyet sayılmıyor olmasıdır.
Şimdi sağlıklı bir ketojenik diyetin neler içermesi gerektiğine göz atalım:
Ketojenik diyetin esasları olarak karbonhidrat kısıtlanmaktadır ancak alınacak yağ miktarı önemli bir ölçüde artırılacak ve orta seviyede de protein alınacaktır. Bu beslenme anlayışına istinaden azalacak olan karbonhidrat ile vücutta salgılanacak insülin miktarı da düşmekte ve azalan insülin ile vücuttaki yağ yakımı daha fazla olacaktır. Vücut karbonhidrattan karşılayamayacağı enerjiyi yağları yakarak karşılıyor olacaktır.
Ketojenik diyet aşamasında yağlar yakılıyorken "keton" olarak adlandırılan cisimcikler ortaya çıkmaktadır. Bu cisimlerin ortaya çıkması ise vücudunuzun yağ yakma sürecine girdiğinizi yani "ketosiz"te olduğunuzu göstermektedir. Bu diyeti uygulayanların asıl amaçları da ketozise girebilmektir. Ketoziste olup olmadığınızı anlamak için eczanelerde satılmakta olan vücuttaki keton cisimlerini ölçen çubuklardan(ketosticks) edinebilirsiniz. Diğer yol olarak ise aseton kokusuna benzeyen bir nefes oluşuyorsa ketoziste olunduğu anlamına gelmektedir.
Ketojenik diyet programına tam anlamıyla uyulması halinde vücut tam olarak hızlı yağ yakım makinesi haline dönüşmektedir. Ketojenik diyeti savunan uzmanlar vücutta karbonhidrat olmadığında enerjisiz, halsiz ve yorgun olabileceğini düşünen kişilerin aksine diyeti uygulayanların uygulama öncesine kıyasla kendilerini daha iyi ve enerjik hissettiklerini dile getirmektedirler.
Ketojenik Diyetin Etkileri Ne Zaman Başlamaktadır?
Ketojenik diyetin ilk uygulanmaya başlandığı zamanlarda metbolizma beslenme listesindeki beslenme biçimine hemen adapte olamayacağı için başlangıçta endişe edilen enerji düşüklüğü ve halsizlik gibi semptomlar gözlenebilir. Hatta adaptasyon sürecinde geçici olarak ketojenik diyet gribi olarak adlandırılan rahatsızlığı da yaşayabilirsiniz. Ancak metabolizmanız beslenme biçimini benimsediğinde kendinizi daha enerjik hissediyor olacaksınız. Adaptasyon sürecini hızlandırmak istediğinizde bol miktarda su tüketmeniz yeterli olacaktır.
Her popüler olan genel diyet programlarında ve kişiye özel yazılan diyet programlarında olduğu gibi ketojenik diyet programında da dost ve düşman olan bazı besinler söz konusudur. Bu başlık altında bu besinleri inceliyor olacağız.
Ketojenik diyette mümkün olduğunda tüketilmemesi ancak az miktarda tüketilmesi halinde tolerans gösterilebilecek karbonhidrat zengini besinlerden ise gazozlu içecekler, bira, ekmek, pirinç, süt, makarna, meyve suları, muz, mısır, bal, üzüm, şeftali, kayısı, havuç, bezelye, kek, pasta, şeker, patates, börek ve kızartmalardır.
Ketojenik diyet yapılırken hangi besinin ne kadar tüketilmesi gerektiği önemli bir konudur. Nasıl hesaplanacağı konusuna gelince de karbonhidrat alımının %50'nin altına çekilmesi gerekir ve günlük yapılan aktivite ile vücudun sahip olduğu kas ağırlığına istinaden alınacak protein hesaplanır ve geride kalan tüm kalori miktarı ise yağlardan karşılanmaktadır. Yani alınmakta olan kalori miktarının %65-70'lik kısmı yağlardan, %25-35'lik kısmı proteinlerden ve %5-10'lik kısmı ise karbonhidratlardan karşılanmaktadır.
Ketojenik diyette dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri alınan protein miktarının abartılmaması gerektiğidir. Çünkü protein alımının yüksek oranda olması ketozisin oluşmasını engellemektedir. Diğer önemli olan nokta ise ihtiyaç duyulduğu kadar yağ alımı yapılmasıdır.
Bunların dışında önemli olan bir başka husus ise bu diyeti uygulamadan önce size ve sağlığınıza uygunluğunun iyice araştırılması ve gerekli görülmesi halinde ya da devam eden bir sağlık problemi mevcutsa doktordan onay alınması halinde diyetin uygulanması gerektiğidir. Eğer bu diyet daha sağlıklı bir vücuda sahip olabilmek adına uygulanıyorsa daha büyük sağlık sorunlarına sebebiyet vermemesi adına mutlaka gerekli kontroller yapılmalıdır.
Ketojenik diyet diğer popüler diyetlerde olduğu gibi kurallarına uyulması halinde olumlu sonuçlar verecek oldukça yararlı bir diyettir. Ancak yararlarının yanı sıra zararların da olmadığını söyleyemeyiz. Bu başlık altında son dönemlerin popüler diyetlerinden biri olan ketojenik diyetin faydalarına ve zararlarına değiniyor olacağız.
Ketojenik diyette karbonhidrat en düşük düzeyde tüketilmektedir. Böylece vücutta biriken yağlar yakıt olarak kullanılmakta ve vücuttaki yağ oranında azalma yaşanmaktadır. Kas oranı ise aynı şekilde kalıyor olacaktır. Ketozis durumda olan vücut, ketonları kullanmayarak vücuttaki yağların idrar yoluyla atılmasını sağlamaktadır. Vücut depoladığı proteini idareli kullanacak, enerji seviyesini artıracak ve uzun süre tokluk hissi yaratıyor olacaktır.
Farklı bir açıdan bakacak olursak ketojen diyeti alzheimer hastalığından dolayı tedavi gören hastaların hafızalarının düzelmesi, şeker hastalarının şeker oranının düşürülmesi ve düzenlenmesi parkinson hastalarında yaşanan titremelerinin azalması, kanser hastalığında ilerlemesinin yavaşlatılması, kalp ve damar hastalıkları riskinin azaltılması ve ketojen diyetinin çıkış noktalarından biri olan epilepsi nöbetlerinin daha az sayıda yaşanması gibi faydaları mevcuttur.
Yeni bir beslenme alışkanlığına vücudun alışması biraz zor olmaktadır. Bunun sonucu olarak da bir süre vücut metabolizmasında yaşanan değişiklik sebebiyle diyeti uygulayan bireylerin kendini kötü hissetmesi ve düşüncelerinin bulanıklaşması söz konusu olabilir ancak metabolizma bu beslenme alışkanlığını benimsediğinde ve alıştığında bu zorlu süreç sona erecektir.
Diyette yağ oranı yüksektir ve sağlıklı yağların kullanılmaması sonucunda kolesterolün yükselmesi söz konusu olabilir. Bu durumun önüne geçebilmek için OMEGA-3 gibi sağlıklı yağların tüketimi tercih edilmelidir. Ketojenik diyetinde karbonhidrat oranı oldukça düşüktür ve vücudun dengesini sağlayabilmek adına multivitamin desteği almak gerekebilir. Ayrıca diyabet hastaları için Ketojen diyetini uygulamaması tavsiye edilmektedir. Bu konuyla ilgili bilgiler ve önerilerimiz bir önceki cümledeki linkte size sunulmuştur.
Ketojenik diyet programının kanser hastalıkları ve epilepsi rahatsızlıklarının tedavisi amacıyla ortaya çıktığını ancak daha sonra bir çok kişi tarafından benimsenen ve son dönemlerde popüler diyetler arasında yer aldığından makalemizin başında belirtmiştik. Böyle popüler olmuş bir diyet programının örnek diyet listesini paylaşmadan elbette olmazdı. Biz sizinle üç günlük bir programı paylaşıyor olacağız. Siz bunu istediğiniz zaman aralığına yayabilirsiniz. Diyet programı üç ana öğün içeriyor. Ara öğünler programda yer almıyor. Bu nedenle katı bir diyet programı olarak kabul ediliyor.
Ketojen diyetini uygulamaya başladınız ancak kilo veremiyorsunuz ve bu durum da sizi mutsuz ediyor. Bu sorununuzun çaresi bu başlık altında. Eğer diyeti harfiyen uyguluyor olmanıza rağmen kilo kaybı yaşamıyorsanız bu durumda iki ayrı olası durumla karşı karşıyasınız demektir. Birincisi karbonhidrat kısıtlamasına ve kalori alımına yeterli miktarda uyulmuyordur. İkincisi ise metabolizmada hormonal bir bozukluk söz konusudur ve vücut su depoluyordur.
Bu durumlar karşısında yapılması gerekenler ise oldukça basit:
Eğer halen kilo verimi yaşanmıyorsa;
Bu tür problemler de metabolizma da sorun yaşanmasına ve vücutta yoğun sıvı tutulmasına sebep olabilir.
Kaydet
Kaydet
Kaydet
Kaydet
Kaydet
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.