Daha önceki yazılarımızda popüler diyetlerden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise son dönemlerde sıkça adını duyduğumuz, ünlülerin de adından bahsettiği yıldızı parlayan bir diyetten bahsedeceğiz sizinle: Paleo Diyeti !
Peki bu kadar ünlü olan ve herkesin uygulamak için yarışa girdiği Paleo Diyeti nedir? Paleo Diyeti’ni bu kadar popüler yapan olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir? tüm soruların cevaplarına cevap veriyor olacağız.
Paleo Diyeti, diğer isimleri ile Taşdevri Diyeti ya da Mağara Adamı Diyeti olarak da anılmakta ve 10.000 yıl öncesindeki gibi doğal beslenmeyi esas almaktadır. Paleo diyeti, ismini insanoğlunun tarih öncesi dönemi olan “paleotik“ten aldığı bilinmektedir. Son dönemlerde özellikle sporcular arasında oldukça popüler olmaya başladı. Paleo diyetinde Yontma Taş Devri’nde yaşayan insanların beslenme listelerinden bahsediliyor. Paleo Diyeti akımının kurucusu olan Dr. Loren Cordain, bu diyet akımı ile ilgili bir de kitap yazmış ve kitabında sağlığı daha iyi seviyelere çıkarmayı hedef edindiğini anlatmıştır. Ayrıca kalp damar hastalıkları riskini azaltmak ve kilo vermek için en ideal sistem olduğundan da bahsetmiştir.
“Hareketli, dayanıklı ve sağlıklı mağara adamı olmak için 10.000 yıl öncesinin beslenme ilkeleri ile besleniyor olacaksınız”
Mağara adamlarının sırrı; avlanabilmek için saatlerce yürümek, koşmak, yenilebilecek bitkiler aramak ve sadece taze et ve bitkiler ile beslenmektir. Siz de eğer bu diyet programını uygulamak istiyorsanız tıpkı onların yaptığı gibi hareketli ve doğal beslenmeyi hedeflemeniz gerekiyor. Yani daha fazla et, taze sebze ve taze meyveler tüketmeli ayrıca tuz, şeker, baklagiller ve süt ürünlerinden uzak durmalısınız.
Batı’nın beslenme sisteminde proteinler günlük beslenmenin %15’lik kısmını oluşturuyor. Avcı-toplayıcı dönemlerde ise bu rakam %19 ila %35 arasında olduğu düşünülüyor. Modern çağdaki Paleo diyetinde deniz ürünleri, et ve diğer hayvansal ürünler beslenme programının en üst sıralarında yer alıyor.
Bu tarz beslenme programında karbonhidrat kaynağı olan nişasta içermeyen sebzeler ve meyveler kullanılmakta ve günlük kalorinin %35-45 i bu gıdalardan karşılanmaktadır. Bu gıdaların neredeyse tamamı düşük glisemik indeks değerine sahiptir ve kan şekerinin yavaş yükselip yavaş düşmesine yardımcı oluyor. Ayrıca uzun süre tokluk hissetmenizi sağlıyor.
Sağlık ve beslenme kurallarından bahsederken lif içeren besinlere ağırlık verilmesi gerektiğinden ve liflerin öneminden sıkça bahsetmiştik. Ancak Paleo Diyeti beslenmesinde lifli gıdaların kaynağı tam tahıllı gıdalar değil, nişasta içermeyen sebzeler olarak gösteriliyor. Sebzeler, rafine edilmiş tahıllardan 31 kat, tam tahıllardan ise 8 kat daha fazla tahıl içeriyor. Meyveler ise rafine edilmiş tahıllardan 7 kat, tam tahıllardan ise iki kat daha fazla lif içeriğine sahiptir.
Bu sistem, kalp ve damar hastalığı riskini ve kolesterol seviyelerini artıranın, diyabet ve kanseri tetikleyenin günlük alınan yağ miktarı ile değil, hangi yağın kullanıldığı ile ilgili olduğunu savunuyor. Bu diyet uygulaması ile çoklu doymamış yağları, trans yağları ve Omega-6’yı beslenme programınızdan çıkarıyor ve Omega-3 ile tekli doymamış yağlara ağırlık veriyor olacaksınız.
İşlem görmemiş olan taze gıdaların içerdiği potasyum oranı, içerdiği sodyum oranından 5 kat daha yüksektir. Taş devri insanlarının bedenlerinin bu oranlara adapte edilmiş olduğu düşünülüyor.
Potasyum, böbrekler ve kalp başta olmak üzere bütün organların düzgün çalışmasını sağlıyor. Düşük potasyumun ise kalp hastalıklarına, yüksek tansiyona ve kalp krizine sebep olduğu biliniyor. Yüksek oranda sodyum alımının da aynı düzeyde olumsuz etkileri bulunuyor. Günümüzde bir çok insanın, potasyum oranının iki katı kadar sodyum tükettiği belirtilmektedir.
Vücutta beslenme ile oluşan asidi alkali hale getirmek gerekmektedir. Sindirilmiş olan tüm yemekler böbreklere asit ya da alkali yükü bırakıyor. Et, balık, peynir, tuz ve bakliyatlar asit, meyveler ve sebzeler ise alkali üretiyor. Hayat boyunca sürekli olarak yüksek asit üretimi kemik ve kas kaybına sebep oluyor. Kan basıncı yükseliyor ve böbrek taşı oluşma riskini artırıyor. Ayrıca astım hastalığını tetiklediği de diğer sonuçlar arasında yerini alıyor.
Tam tahıllı besinler yeterli miktarda A vitamini, C vitamini ve B12 vitamini içermedikleri için doğal beslenen hayvanların etleri, sebzeler ve meyvelerin yerini tutmuyor. Tam tahılların içerdiği bazı mineraller ve B grubu vitaminler ise vücut tarafından yeterli miktarda emilemiyor. İşte bu noktada Paleo Diyeti yapanların mineral ve vitamin alımı için doğru adresin meyve ve sebze olduğu söyleniyor.
Tüm bu bilgilerin ışığında hem de aynı zamanda örnek arıyorsanız Paleo Diyeti Listesi makalemizi de incelemek isteyebilirsiniz!
Öneri: Paleo diyetinde serbest besinler olarak bahsedilen besin çeşitleri ve beslenme biçimi herhangi bir rahatsızlığı olmayan bireyler için öneriliyor. Eğer herhangi bir rahatsızlığınız var ise beslenme programı ve paleo diyetinin uygunluğu için mutlaka doktorunuza danışmalı ve gerekirse doktorunuzun önerdiği diyet listesini uygulamalısınız.
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.