Raw Food Çiğ Beslenmenin Faydaları Nelerdir?
Raw Food Çiğ Beslenmenin Zararları Nelerdir?
Raw Food Diyetinde Protein İhtiyacı Nasıl Karşılanabilir?
Raw Food Diyetinde Kalsiyum (Ca) İhtiyacı Nasıl Karşılanabilir?
Raw Food Beslenmede İzin Verilen Besinler Nelerdir?
Raw Food Beslenmede Yasak Olan Besinler Nelerdir?
Raw Food Beslenme ve Veganlık İlişkisi
Raw Food Diyeti'ni Kimler Yapamaz?
Raw Food Diyeti Nasıl Uygulanmaktadır?
Modern Yaşam ve Raw Food Beslenme
Raw Food Diyet ve Sağlıklı Beslenme Programı Örnek Menüsü
Raw Food Çiğ Beslenme ve Diyet Programı İçin Yemek Tarifleri
Kakaolu ve Cevizli Islak Browni Tarifi
Yumurtasız Çikolatalı Mus Tarifi
Sauerkraut Tarifi (Lahana Turşusu)
Kırmızı Soğanlı Semizotu Salatası Tarifi
Kuru İncirli Enerji Topları Tarifi
Son zamanların trend beslenme biçimi olan Raw Food yani Çiğ Beslenme Diyeti’ni inceliyor olacağız bu makalemizde. Vegan beslenme biçimini benimsemiş bireylerin de sık sık tercih etmekte olan bu beslenme biçimi ve diyet programı ile fazla kilolarınızdan kurtulmanız mümkün olacaksınız. Diyet programının ana kuralı pişmemiş besinlerle beslenerek hem daha sağlıklı bir vücuda kavuşabilmek hem de zayıflamanın başlamasını sağlamaktır. Diğer incelediğimiz diyet türlerinden biraz farklı olan raw food diyetini uygulamaya başladığınızda ilk etapta yadırgıyor olsanızda biraz zaman geçtikten sonra siz de bedeniniz de alışıyor olacaksınız. Böylece pişirme işlemi gibi herhangi bir ısıya maruz kalmamış olan besinler sayesinde hem beslenme alışkanlığınız daha sağlıklı bir şekilde ilerliyor olacak hem de belirttiğimiz gibi fazla kilolarınızdan hızlı bir şekilde kurtuluyor olacaksınız. Günümüzde kabul görmüş çiğ beslenmenin gerektirdiği pişmemiş yani çiğ olan besinler, ölmemiş yani yaşayan besinler olarak kabul edilmektedir.
Raw food diyetini diğer diyet programlarından ayıran en önemli fark ise et içermiyor olmasıdır. Raw food (çiğ beslenme) diyetini uygulayan kişiler iki ayrı gruba ayrılmaktadır. Bunlardan birinci grup hiç et tüketmiyorken ikinci grup sınırlı miktarlarda et tüketebilmektedir. Et tüketmeyen grup aynı zamanda vegan beslenme tarzını da benimsemiş olan kişileri içermektedir. Diğer bir ifade ile 47ºC ‘nin daha altındaki sıcaklıklarda kalan besinler çiğ besinler olarak adlandırılırken yine bu tür besinler raw food diyet programı kategorisinde yer almaktadır.
Yapılan bazı araştırmalar beslenmelerde %10 protein bulunmasının yeterli olabileceği vurgulanmaktadır. En kaliteli protein kaynağı olan hayvansal ürünlerin tüketilmiyor olması protein alınamayacağı anlamına gelmemektedir. Buna bağlı olarak kurubaklagiller, tahıllar, fındık ve diğer yağlı tohumlar da kaliteli protein kaynakları olarak gösterilmektedir. Böylece beslenme programınızda yer alan bu besinler sayesinde günlük ihtiyacınız olan protein mineralini alabiliyor olacaksınız. Ayrıca bu besinler ısı işlemine maruz kalmayacağından besinlerin içeriğinde bulunan proteinden daha üst seviyede faydalanmak mümkün olmaktadır.
Raw food beslenme biçiminde süt ürünlerinin tüketimi söz konusu değildir. Bu nedenle yeterli miktarda kalsiyum alımı söz konusu olmayacaktır. Ancak raw food diyet ve sağlıklı beslenme programında yer alan koyu yeşil yapraklı sebzeler, çiğ susam, kuruyemişler ve badem kalsiyum içermekte ve bu besinlerin tüketilmesi ile kalsiyum alımı mümkün olmaktadır. Bunun yanında Kalsiyum Nelerde Bulunur yazımızı okuyarak çok daha detaylı bilgi alabilirsiniz!
Raw food beslenmenin gerektirdiği çiğ beslenme söz konusu olsa bile her türlü besinlerin tüketimine izin verilmemektedir. Şimdi izin verilen besinlere göz atalım:
Öneri: Çiğ beslenmede kuruyemişleri ve tohumları tüketmeden önce 6 ila 12 saat suyun içerisinde bekletirseniz enzim hareketleri daha fazla canlı tutulabilmektedir.
Bilgi: Sağlıklı beslenmenin yeni yıldızı ve çiğ beslenmenin en sağlıklı hali olan “Mikro Herküller” hakkında kapsamlı bilgi edinebilmek için linki tıklamanız yeterlidir.
Öneri: Raw food beslenmede yemek anında su içilmez. Çay ise kafeinsiz ve ılık olmalıdır.
Raw diyetini uygulayan bireylerde, besinlere ısıl işlem uygulandığı için tüketim söz konusu değildir. Veganlar ise hayvansal ürün içeren hiç bir besini tüketmemektedir. Veganlar yine hayvansal ürünler dışındaki besinleri tencerede, buharda, yağda kızartarak ya da fırında pişirerek hazırlamaktadır. Raw food beslenme biçimi ise besinlerin tamamen çiğ olarak tüketilmesi anlamına geldiğinden veganlık ve raw food beslenme biçimleri bu noktada birbirinden ayrılmaktadır.
Belirttiğimiz gibi raw food besinlerin çiğ olarak tüketilmesini kapsamaktadır ve bu hayvansal gıdaların tüketilemeyeceği anlamına gelmemektedir. Çiğ balık, çiğ süt, çiğ yumurta gibi hayvansal besinlerin tüketimi söz konusudur.
Raw food diyetini sağlıklı bir beslenme biçimi olduğunu söylüyor olsak da yine de bu diyet ve sağlıklı beslenme biçimi herkes için uygun olmamaktadır.
Raw food diyeti için uygun olmayan kişiler:
Eğer hiç alışkın olmadığınız bir beslenme biçimi ise raw food beslenme biçimine adım adım başlayabilirsiniz ve yavaş yavaş çiğ besin alımını artırabilirsiniz. Sofralarımızda ve bir çok diyet programında yer alan salatalar bu geçiş için en uygun besinlerdir. Sindirime yardımcı olan salatalarla raw food beslenme biçimine geçiş yapmaya başlamak sizin için önemli bir adım olacaktır.
Raw food çiğ beslenme ve diyet programı uzun vadede bazı sağlık sorunlarına sebep olabilmekte ve bu konudaki araştırmalar devam etmektedir. Aşağıda sizinle diyet programını paylaşıyor olacağız. En fazla 30 günlük bir program dahilinde uygulayabileceğiniz diyet listesini sağlıklı beslenme ve diyet uzmanı eşliğinde uygulamanız sizin için daha olumlu sonuçlar almanıza yardımcı olacaktır.
Raw food beslenme biçimi modern yaşam dahilinde alışılması ve uygulanması oldukça zor bir diyet biçimidir. Yılda en az bir defa mutlaka uygulanması gerektiğini savunmaktayız. Dışarıda yemek yeme ihtiyacı duyduğunuzda hemen hemen tüm restoranlardan temin edebileceğiniz salatayı tercih edebilirsiniz. ancak isteyeceğiniz salatanın pişmiş et içermemesine dikkat etmelisiniz. Salatanın yanı sıra ceviz, badem ve zeytin de bu noktada karnınızı doyurabileceğiniz alternatifler olabilir. Yine meyve tabağı ile tatlı ihtiyacınızı karşılayarak kendinize ziyafet çekebilirsiniz. Böylece sosyal yaşamınızdan geri kalmamış olacaksınız.
Raw food diyetini uygulamaya karar verdiğiniz de ihtiyaç duyacağınız örnek beslenme programını bu başlığın altında buluyor olacaksınız. Beslenme programının dört günlük listesini paylaşacağız ancak siz isterseniz bu programı maksimum 30 güne kadar uygulayabilirsiniz. Daha öncede belirttiğimiz gibi yılda bir defa uygulamanız sağlığınız açısından yararlı olacaktır. Ancak daha uzun süreli uygulamalar sonucunda sağlık sorunları yaşayabilirsiniz. Bunun önüne geçmek adına belirli süre aralığında uygulamanız faydalı olacaktır.
Bilgi: Makalemiz içerisinde raw food çiğ beslenme ile vegan beslenme arasında ki ilişkiden bahsettik. Vegan beslenmede de ağırlıklı olarak sebze ve meyve tüketimi söz konusudur. Dolayısı ile yoğun benzerlikler taşımaktadır. Siz de vegan beslenme ile ilgili daha detaylı bilgiler edinmek ve vegan beslenme de çiğ beslenmenin yerini öğrenmek adına “Vegan Beslenme ve Vegan Diyeti” başlıklı makalemize linki tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Tüm malzemeler blendera konulur ve orta seviyede tamamen prüzsüz olana kadar yani yaklaşık bir ila 1,5 dakika kadar karıştırılır. Karıştırma işleminden sonra bir saat kadar buzdolabında bekletilecek olan çorba servis edilir.
Öncelikle hurmaların üzerine yaklaşık 2,5 aşana kadar su eklenir ve üç saat kadar bekletilir. Üç saatin sonunda suyu süzülür. Cevizler nemli kıvamda kaba bir şekilde parçalanacak biçimde mutfak robotunda 25 saniye kadar karıştırılır. Yulaf, kaju kreması, hurma, tuz,tarçın ve kakao da cevizlerin üzerine eklenir ve yapışkan ve nemli ancak yapışmayacak bir hamur elde edene kadar yine yaklaşık 30 ila 40 saniye kadar karıştırılır. 20 cm ebatlarında bir tava hindistan cevizi yağı ile yağlanır ve elde edilen hamur iki cm kalınlığında olacak şekilde tavaya yayılır. Tavanın üzeri kapatılır ve iki saat kadar buzlukta bekletilir. Buzluktan çıkartılan browniden küçük kareler kesilerek servis edilir.
Üç adet avokado
Üç yemek yemek kaşığı ile kakao
Bir paket vanilin
Yarım çay kaşığı ile tuz
Bir çay bardağı ile süt
80 gram kadar eritilmiş bitter çikolata
Bitter çikolatalar benmari usulü eritilir. Bir mikser ya da derin bir karıştırma kabında kakao, vanilya avokado, süt ve tuz ezilir ve iyice karıştırılır. Tüm malzemeler birbirine karıştırılır ve kahverengi rengini aldığında eritilmiş bitter çikolata ilave edilir. Tekrar tüm malzemeler birbirine karıştırılır ve ardından üzeri streç film ile kapatılarak bir saat kadar buzdolabında bekletilir. Servis etmeden önce porsiyonlara ayırılır ve üzerine rendelenmiş çikolata ve krem şanti ile servis edilebilir.
İki adet orta boy girit kabağı
Sekiz adet cherry domates
On adet fesleğen yaprağı
İki yemek kaşığı ile rendelenmiş parmesan peyniri
Üç yemek kaşığı ile sızma zeytinyağı
İki tatlı kaşığı ile balzamik sirke
Yarım çay kaşığı ile tuz (miktarı isteğe göre de ayarlanabilir)
Derin bir tencereye su alınır ve kaynamaya bırakılır. Bu arada kabakların kabukları sadece fırça ile temizlenir. Boyuna ince ince dilimlenir ve uzun uzun kesilir. Bu şekilde daha düzgün kesebilmek için kabuk soyacağı ya da mandolinden yardım alınabilir. Başka bir derin kase soğuk su ile doldurulur ve içerisine birkaç tane buz atılabilir. Tenceredeki su kaynamaya başladığında tuz ilave edilir ve ince kesilmiş olan kabaklar tencereye alınır. İlave edilen tuz ve kabaklar suyun ısınma derecesini düşürecektir. Su tekrar kaynamaya başladığında bir dakika geçmesi beklenir ve kabaklar tencereden alınarak süzülür. Ardından soğuk su dolu kaseye alınır. Bu işlem kabakların rengini korumasını sağlayacak, hem de kendi sıcaklıkları ile daha fazla pişmesini engelemiş olacaktır. Üç ila dört dakika kadar suda bekletilmiş olan kabaklar bir süzgece alınarak suyunun iyice süzülmesi sağlanır. Diğer yandan taze fesleğen ince ince kıyılır. Rendelenmiş parmesan peyniri, zeytinyağı, fesleğen, ortadan ikiye kesilmiş domatesler ve balzamik sirke derin bir kaseye alınır ve harmanlanır. Suyu iyice süzülmüş olan kabaklar da kaseye alınır ve aromalar birbirine karışıncaya kadar karıştırılır ve isteğe göre ekstra fesleğen ve parmesan peyniri ilave edilerek servis edilir.
500 gram ıspanak
Bir çorba kaşığı ile kabak çekirdeği içi
Bir çorba kaşığı ile ay çekirdeği içi
100 gr. kabuklu pirinç
Yarım adet limon
İki yemek kaşığı ile zeytinyağı
Bir su bardağı ile su
Yarım çay kaşığı ile tuz-karabiber
300 gram hurma
100 gr. kabuksuz iç badem
100 gr. kabuksuz antep fıstığı
200 gr. goji berry (kurt üzümü)
Bir tatlı kaşığı ile keçi boynuzu pekmezi
Bir yemek kaşığı ile keçi boynuzu tozu
İki yemek kaşığı ile dark kakao
İki yemek kaşığıile su (isteğe göre)
Tarife öncelikli olarak goji berry meyvelerinin ve kurutulmuş hurmanın çekirdekleri çıkartılarak başlanır. Daha sonra bu meyveler ılık suyun içerisinde yaklaşık yarım saat kadar bekletilir. Suyu süzülmüş olan hurmalar küçük parçalar halinde doğranır ve rondoya alınır. Kabuksuz iç bademler de rondoya eklenir ve hurma ile birlikte rondoda püre haline gelene kadar çekilir. Hurma püresinin yoğunluk derecesine göre isteğe göre su ilave edilebilir. Suyu süzülmüş olan goji berry, keçi boynuzu pekmezi, dark kakao ve keçi boynuzu pekmezi de hurma püresinin üzerine yani rondoya alınır ve karıştırma işlemi sürdürülür. Kabuksuz antep fıstıkları havanda dövülür ya da ayrı bir yerde iri parçalar şeklinde çekilir. Tatlı harcına karıştırılır ve bir kaşık yardımı ile karıştırılır. Geniş bir kek kalıbı ya da tepsinin taban kısmı streç film ile kaplanır ve brownie harcı kalıba yayılır. Üzeri düzeltilir ve streç film ile kaplanarak kıvam alabilmesi için buzdolabına alınır. Uzun süre buzdolabında bekletilen brownie dilimlenir ve servis edilir.
Öneri: Hurmanın tatlı olması sebebiyle isteğe göre pekmez ya da farklı tatlandırıcılar kullanmayabilirsiniz.
Bir adet orta boy beyaz lahana
1,5 yemek kaşığı ile deniz tuzu
Altı ila yedi adet tane karabiber
Bir yemek kaşığı ile kimyon tohumu
İki adet defne yaprağı
Yıkanmış ve suyu süzülmüş olan lahananın göbeğinde yer alan sert kısım kesilerek alınır. Lahana dört parçaya bölünür ve mümkün olduğunca ince bir şekilde kesilir. Kesilmiş olan lahanalar geniş bir kaba alınır ve üzerine tuz eklenir ve ovma işlemine başlanır. Lahanaların bol miktarda suyu çıkana kadar ovularak ezilir ve suyu çıktıktan sonra baharatlar da içerisine ilave edilir. Turşunun hazırlanacağı kavanoz önceden kaynar su ile yıkanarak sterilize edilmelidir. Ardından lahanalar oldukça sıkışık bir şekilde kavanoza doldurulur ancak ağzına kadar doldurulmamalıdır.
Lahanaların suyu üzerine çıkacak şekilde sterilize edilmiş başka bir kavanoz ya da sert bir cisim ile iyice bastırılarak lahanaların sıkışması sağlanabilir. Lahanaların yerleştirildiği kavanozun ağız kısmına sık dokunmuş bir kumaş gerilir ve lastikle sabitlenir. İlk 24 saat boyunca yine üzerine bastırılmaya devam edilir. Bu işlem lahanaları sıkıştırıp sulanmasına yardımcı olacaktır ancak istenildiği kadar sulanmamışsa içme suyu kaynatılır ve soğuduktan sonra kavanoza bir miktar eklenebilir. Bir hafta çok sıcak olmamak şartıyla oda sıcaklığında güneş almadan bekletilir. Karanlık bir oda olması da mümkündür. Kavanozda beyaz baloncukların oluşması fermantasyon işleminin sağlıklı olduğunu göstermektedir. Bir hafta sonunda kavanozun kapağı kapatılır ve buzdolabına alınır. Bir hafta da buzdolabında fermantasyon işleminin devam ettiği lahana turşusu toplamda 15 günün sonunda tüketilmeye hazır olacaktır ve altı aya kadar saklanabilir.
15 adet kuru kayısı
Altı adet hurma
Yarım su bardağı ile yulaf
İki çay kaşığı ile tarçın
Hurmalar ve kuru kayısılar bir kabın içerisine alınır ve yumuşaması için üzerine sıcak su ilave edilerek yaklaşık on dakika kadar bekletilir. Yumuşamış olan hurma ve kayısılar suyun içerisinden alınır ve kurulanır. hurmaların çekirdekleri çıkartılır. Kayısılarla birlikte hurmalarda bir blendera alınır ve iyice ezilene kadar blenderdan geçirilir. Yulaflar ilave edilir ve meyvelerle homojen bir hal alana kadar karıştırma işlemine devam edilir. Elde edilen karışım bir kabın içerisine alınır ve tarçın ilave edilerek karıştırılır. Bir tepsinin üzerine pişirme kağıdı serilir. Karışıma istenilen boyutta elle şekil verilir ve tepsiye dizilir. Buzdolabında yaklaşık üç saat dinlendirilir ve servis edilebilir.
Bir demet roka
Altı adet çeri domates
Bir yemek kaşığı ile dolmalık fıstık
Beş ila altı ince dilim parmesan peyniri ya da eski kaşar
Bir yemek kaşığı balzamik sirke
Üç yemek kaşığı ile zeytinyağı
Yarım çay kaşığı ile tuz-karabiber
Rokalar ayıklanır ve yaklaşık on dakika kadar sirkeli suda bekletilerek yıkanır. Domatesler ortadan ikiye bölünür. Dolmalık fıstıklar yağsız bir teflon tavada kokuları çıkana ve hafif renk alana kadar kavurulur. Sos malzemeleri derin bir kaseye alınır ve tüm malzemeler karıştırılır. Domatesler de sosun üzerine eklenir ve iyice harmanlanır. Yıkanmış olan rokaların suyu süzülür ve sos kasesine atılır ve ezmeden karıştırılır. Servis kasesine alınan roka salatasının üzerine dolmalık fıstıklar serpiştirilir ve parmesan peyniri ya da eski kaşar dilimlenerek ya da traşlanarak salataya ilave edilir ve servise hazırlanır.
İki demet kale
Bir demet pazı
İki su bardağı ile sıcak su
İki yemek kaşığı ile zeytinyağı
Bir adet kabukları soyulmuş limon
Bir adet avokado
Bir çorba kaşığı ile zerdeçal
Bir tutam Himalaya tuzu
Kale ve pazılar iyice yıkanırlar ve suyu süzülmek üzere bir kenarda bekletilir. Avokadonun kabukları soyulur ve çekirdeği bir kaşık yardımı ile çıkartılır. Tüm malzemeler blendera alınır ve çorba halini alana kadar karıştırılır ve ardından zerdeçal ile tuz ilave edilerek karıştırma işlemine devam edilir. Böylece çorba hazır hale gelecektir ve servis edilebilir. İsteğe göre krema ilave edilerek servis edilebilir.
Yarım bağ labada
Bir su bardağı ile haşlanmış aşurelik buğday
50 gram kadar kaşar peyniri
50 gram kadar iri kırılmış çiğ fındık
Bir tatlı kaşığı ile elma sirkesi ya da üzüm sirkesi
Yarım adet limon
Yarım çay kaşığı ile tuz
Üç yemek kaşığı zeytinyağı
Bir tatlı kaşığı ile bal
Yıkanmış ve suyu süzdürülmüş olan labada yaprakları çok ince bir şekilde doğranır. Kaşar peyniri zar büyüklüğünde küp şeklinde doğranır. Bir karıştırma kabına alınan tüm malzemeler karıştırılır. Sos için ise derin bir kasenin içerisine sirke, tuz ve limon suyu eklenir ve tuz eriyene kadar karıştırılır. Zeytinyağı ve bal ilave edilir ve sos hazırlama işlemi tamamlanır. Salata sosu da malzemelerin üzerine dökülerek karıştırılır ve servis tabağına alınarak servis edilier.
Çeyrek demet pazı
Yarım demet maydanoz
Dört dal dereotu (isteğe göre)
Dört dal nane (isteğe göre)
Dört yemek kaşığı ile haşlanmış yeşil mercimek
Üç yemek kaşığı ile haşlanmış kara buğday
İki yemek kaşığı haşlanmış buğday
Bir adet haşlanmış pancar
Yarım adet avokado
Bir adet fındık turp
Üç ila dört adet çeri domates
Bir çay kaşığı ile tuz
İki yemek kaşığı ile zeytinyağı
Bir yemek kaşığı ile nar ekşisi
Bir yemek kaşığı ile elma sirkesi
Dereotu ve maydanoz hariç tüm malzemeler yıkandıktan sonra el yordamı ile ya da bıçak yardımı ile istenilen boyutta doğranır. Maydanoz ve dereotu ince ince kıyılır. Avokadonun kabukları soyulur ve çekirdeği çıkarılarak dilimlenir. Çeri domates ve turp doğranır. Önce doğranmış yeşillikler salata kasesinin tabanına yerleştirilir. Üzerine tahıllar, turp, haşlanmış pancar, domates ve avokado ilave edilir. İsteğe göre kinoa da eklenebilir. Son olarak ince kıyılmış maydanoz ve dereotu da salata kasesine alınır. Sos malzemelerinin tamamı derin bir kasede karıştırılır ve ardından salatanın üzerine ilave edilir. Son olarak tuzu da ilave edilerek servis edilebilir.
Bir demet semizotu
Bir adet domates
Bir adet kırmızı soğan
Üç ila dört dal dereotu
İki ila üç adet kornişon turşu
Yedi ila sekiz adet siyah zeytin
Bir adet kapya biber
Bir adet limonun suyu
Beş ila altı yemek kaşığı ile zeytinyağı
Bir yemek kaşığı ile nar ekşisi
Bir çay kaşığı ile tuz
Semiz otu iyice yıkanır ve yaprakları kopartılarak kurumaya bırakılır. Soğan piyaz şeklinde doğranır. Salatalık turşuları ve kırmızı biber ince ince dilimlenir. Geniş bir kase içerisinde tüm malzemeler birleştirilir. Limon suyu, zeytinyağı, nar ekşisi ve tuz derin bir kasede karıştırılarak salata sosu hazırlanır. Karışım salatanın üzerine dökülür ve iyice karıştırılır. salatanın üzeri çiçek, dereotu yaprakları ve zeytin ile süslenerek servis edilir.
Altı adet büyük boy havuç
On adet hurma
Üç yemek kaşığı ile agave şurubu
İki yemek kaşığı ile yulaf ezmesi
İki yemek kaşığı ile keten tohumu
Bir çay bardağıile ceviz içi
Bir yemek kaşığı ile tarçın
İki yemek kaşığı ile rendelenmiş hindistan cevizi
Kabuğu soyulan havuçlar rendenin iri kısmı ile rendelenir. Çekirdekleri çıkartılan hurmalar küçük küpler halinde doğranır. Ceviz içi iri parçalar halinde doğranır. Doğranmış olan tüm malzemeler, rendelenmiş havuçlarla beraber bir karıştırma kabına alınır. Yulaf ezmesi, tarçın, keten tohumu ve agave şurubu da ilave edilir ve tüm malzemeler karıştırılır. Silikon tart kalıplarına paylaştırılan çiğ kek harcına şekil verilmesi sağlanır. Yaklaşık on dakika kadar buzdolabında soğumasını sağladıktan sonra servis tabaklarına ters çevirilir. Üzeri meyve parçaları ve rendelenmiş hindistan cevizi ile süslenir. Sulanmasını engellemek adına bekletilmeden servis edilir.
On ad. kuru incir
Yarım su bardağı ile yulaf kepeği
Yarım su bardağı ile hindistan cevizi
Bir su bardağı ile iri çekilmiş ceviz içi (isteğe göre ceviz yerine fındık ya da badem tercih edilebilir)
İki yemek kaşığı ile kakao
İncirler çok kuru ise yaklaşık on dakika kadar sıcak suda bekletilir. İncirler çok az su ilavesi ile blenderdan geçirilir. Üzerine yulafi hindistan cevizi, ceviz içi ve isteğe göre tarçın ilave edilerek güzelce yoğurulur ve istenilen şekiller verilerek ve kakaoya bulanarak servis edilebilir.
Tülbentin üzerinde kalan posayı keklerinizde, kurabiyelerinizde kullanabilir, tatlılarınıza lezzet katabilirsiniz.
Bademleri öncelikle sıcak suyun içerisine bırakabilir ve böylece kabuklarının daha kolay soyulmasını sağlayabilirsiniz. Sıcak suyun içesinde yaklaşık on dakika kadar bekletilen bademlerin kabukları soyulacaktır. Kabukları soyulmuş olan bademlerle beraber suyu blendera alarak bademler içerisinde yok olana kadar çekilir. Vanilya çubuğu ortadan ikiye bölünür ve özü alınır. Çıkarılan vanilya özü karışıma ilave edilir. Orta boy bir kabın içerisine temiz bir tülbent yerleştirilir ve elde edilen karışım tülbentin üzerine boşaltılır ve iyice süzülür. Elde edilen bvanilyalı badem sütü bir cam şişeye ya da hava almayacak bir kabın içerisine alınır ve buzdolabında muhafaza edilebilir.
Sezar Soslu Brüksel Lahanası Tarifinin Hazırlanışı
Kalın dilimli ekmeklerden kruton yapmak için küp şeklinde kesilir ve 190 derecede ısıtılmış olan fırında kıtır kıtır olana kadar ısıtılır. İsteğe göre krutonların üzerine ezilmiş sarımsak ve az miktarda zeytinyağı ilave edilebilir. Böylece daha lezzetli olması sağlanacaktır. Brüksel lahanalar yıkanır ve mümkün olduğunca ince bir şekilde kıyılır. Yumurta sarıları benmari usulü bir kaba yerleştirilir ve bir ila iki dakika bir çırpıcı yardımıyla hızlıca çırpılarak pastörize edilir. Böylece yumurta sarıları çiğ kalmayacak ancak kıvamı da koyulaşmayacaktır. Pastörize edilen yumurtalar, isteğe göre seçilen sert peynir rendesi, sardalyalar, kıyılmış maydanoz, sarımsak, zeytinyağı, baharatlar ve limon suyu bir rondoya alınır ve mümkün olduğunca pürüzsüz bir kıvam elde edene kadar karıştırılır. Tarifinde içerisinde yer alan sardalya ve peynir nedeniyle tadına bakmadan tuz ilave edilmemesini önermekteyiz. Aksi taktirde tuzlu olabilme ihtimali olduğunu göz ardı etmeyin. Kıyılmış olan lahanalar kuru üzümler, krutonlar ve sos bir kaseye alınarak sosun her yere gelmesi sağlanarak iyice karıştırılır. Kuru üzümler ılık suda bir süre bekletilebilir. Böylece daha yumuşak olması sağlanacaktır. Servis tabağına alınır ve servis edilebilir.
Bilgi: Raw food çiğ beslenme programı dahilinde paylaşmış olduğumuz bir çok tarif vegan beslenmeyi benimseyenler için de uygun olabilmektedir. Tariflerimizin çoğunluğu zebze ve meyve içermekte ve hayvansal ürün içermemektedir. Bu nedenle vegan beslenenler de bu tarifleri rahatlıkla uygulayabilir ve beslenme programına dahil edebilirler.
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.