Beslenme, bizim dünyamızda genellikle karnımızı doyurmak, canımızın çektiği bir yiyeceği yemek ve böylelikle açlık duygumuzu da bastırmak demektir. Oysa ki sağlığımız açısından düşünüldüğünde beslenmenin açılımı karnımızı doyurmak olmamalıdır. Sağlıklı, Düzenli ve Dengeli Beslenme konusunda yazılmış hazır yiyecek tüketimi konusu dahil ana konu başlıklarında yazılmış bu blog yazısı size güzel bir başlangıç yaptıracağını umuyoruz.
Sağlıklı beslenme ile ilgili bilinen en büyük yanlış ise sadece diyet yapılan dönemlerde belli öğünlere ve saatlere bağlı kalarak, internette bulunan herhangi bir liste ile beslenme şeklidir. Sağlıklı beslenmenin gerçek açılımı ise içinde kurallar içeren, vücudumuzda olumlu etkileri olan bazı yiyecekleri tüketmeyi gerektiren ve yaşam kalitemizi artırmak için vücudumuzun gereksinim duyduğu besinleri yeterli miktarda tüketmeyi esas alan bir yaşam biçimidir. Kısaca sağlıklı beslenme, belli dönemlere değil, hayatımıza yaydığımız bir beslenme çeşidi olmalıdır.
Hazır yiyecek tüketiminden kaçınmak, sağlıklı beslenmenin ana kurallarından biridir. Sokaklarda ve restoranlarda yemek yemeyi birçoğumuz çok severiz. Oysa hazır tüketilen yiyeceklerin gözle görülür bir zararı vardır. İçinde katkı maddesi de bulunan hazır yiyecekler, sağlığımızı olumsuz şekilde etkilemektedir. Katkı maddesinin yanı sıra tükettikleri yağlar defalarca kez kullandıkları ve artık sağlığı tehdit edecek aşamaya gelmiş yağlardır. En masum gibi görünen salatalarda bile tehdit unsuru mevcuttur. Toprakta yetişen yeşilliklerin iyice yıkanması gerekirken bazı restoranlar buna dikkat etmeyerek, sağlıksız bir biçimde yapılan salataları sofralarınıza ulaşmaktadır.
Eğer siz de dışarıda yemek yemeyi seviyorsanız, bu keyfinizi sağlıklı hale dönüştürmek için yapmanız gereken şey ise fast food tüketiminden kaçınarak ızgara türü et ve sebze tüketimine yönelmek olacaktır. Ayrıca uzmanlar restoranlarda yemek listelerini süsleyen ev yemeklerini de önermemekte. Bunun nedeni ise yemeklerin daha lezzetli olması için aşırı yağ kullanımıdır. Dolayısıyla yağ içinde yüzen bazı yemekler de yine sağlığımızı tehdit etmektedir.
Ayrıca marketlerde satılan hazır konserve, hazır çorba, dondurulmuş gıdalar, turşu ve salamura gibi katkı maddesi içerecek ürünlerin tüketiminden de kaçınmalısınız. Evde yaptığınız konserve ve kışlık yiyecekleri tüketerek kendiniz ve aileniz için sağlıklı beslenmeye katkıda bulunabilirsiniz.
Vücudunuzun protein gereksiniminin yaklaşık %50’sini karşılayacak olan et tüketimi haftada en az 2 gün beyaz et, 2 gün ise kırmızı et tüketimi olarak yaşam biçiminiz haline dönüşmelidir. Buna dayanarak ortalama 70 kg ağırlığındaki bir bireyin günlük et tüketimi yaklaşık 150 gr civarına tekabül ediyor. Kolesterol düşmanı olarak bilinen kırmızı et ile ilgili yanlışlar mevcuttur. Beyaz et grubundan tavuğun kırmızı ete göre daha masum olduğu iddia edilse de yapılan karşılaştırmalar sonucunda kolesterole kırmızı et ve tavuk tüketiminde ki etkiler neredeyse eş değerdedir. Dolayısıyla kırmızı et zararlı düşüncesi ile daha fazla tavuk eti tüketiminin kolesterole daha fazla zararları mevcuttur. Kolesterol hastalarının yapması gereken en önemli nokta et tüketimi kırmızı ya da beyaz et grubundan da yağsız olanı tercih etmeli ve asla aşırıya kaçılmamalıdır.
Protein tüketiminde diğer %50’lik kısmını ise bakliyat grubu ve süt,yumurta, peynir, yoğurt gibi diğer hayvansal ürünler oluşturmakta. Ayrıca ceviz, badem, fındık ve fıstık gibi yemiş grubu da %50’lik orana dahil edilebilir.
Protein grubunda çinko, demir, potasyum, magnezyum, fosfor gibi mineraller ve B1, B3, B6, B12 ve A vitaminleri açısından zengindir. Ayrıca protein grubu posa içerdiğinden de sağlığa faydaları gözardı edilemeyecek kadar çoktur.
Sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazlarından sebze ve meyveler mümkün olduğunca taze tüketilmelidir. Taze tüketilen sebze ve meyvelerin vitamin ve besin değeri dondurulmuş ve beklemiş ürünlere göre daha fazladır. Dolayısıyla besinleri mevsiminde tüketmenin de önemi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bazı meyve ve sebzeleri tüketirken mümkün olduğunca kabuklarını soymamaya gayret sarfetmelisiniz. Zira halk arasında dolaşan “vitamini kabuğunda” deyimi de bu noktada hayat bulmakta ve kabuklu yiyecekler sağlığınıza daha faydalı olmaktadır.
Sebze yemeklerini tencerede pişirirken, kısık ateşte pişirmeye ve çok kaynatmamaya çaba sarfedin. Meyve tüketiminde ise hazır meyve suları tüketmeyerek meyvenin kendisine yine mevsiminde tüketmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz.
Sağlıklı beslenmenin kurallarından bir diğeri de sık sık ve az yemektir. Bu sayede vücudunuzu sık tükettiğiniz yiyecekler ile aç bırakmamak ve az yiyecek tüketerek sağlığınızı tehdit edecek şekilde iç organlarınızı yormamaktır. Bu nedenle bir günde kahvaltı, öğlen yemeği ve akşam yemeğinden oluşan ana öğünler ile kuşluk, ikindi ve yatsı öğünlerinden oluşan ara öğünleri de yaşam biçiminiz haline dönüştürmeniz ,size ve vücudunuza fayda sağlayacaktır.
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.