Yaşlılık, herkesin bildiği gibi, yaşamın doğal evrelerinden biridir. Her yıl yaşlı nüfusunda yüzde beşlik bir artışın yaşandığı da konuyla ilgili veriler arasındadır. Yaşlılık dönemindeki yeterli ve dengeli beslenmenin yaşa bağlı gelişen çoğu hastalığın önüne geçtiği de gerçektir.
Yaşlanmayla beraber başlayan kokuda ve tat almada azalma, iştahsızlık, diş kayıpları ve hareket azlığı gibi faktörler beslenmeyi etkileyebilir.
Ülkemizde 65 yaşının üzerinde ortalama 6 milyon kişi var. Bu kişilerin önemli bir kısmı dengesiz beslenme sebebiyle kalp-damar, diyabet ve şeker hastalıkları gibi ciddi hastalıklarla mücadele etmektedir.
Profesör Dr. Canan Karatay diyeti maddelerinde desürekli ifade ettiği gibi, yanlış beslenme alışkanlıkları kronik hastalıklara neden olduğu için kişilerin yaşam süreleri de azalmaktadır.
Konu hakkında bazı temel hususların belirtilmesinde yarar var.
Yaşlılık dönemindeki beslenme önerileri içinde yer alacak hususlardan biri sağlıklı bir yaşlanmanın ancak sağlıkla geçen bir gençlik sonucu başlayacağıdır.
Gençliğinizde nasıl yaşadıysanız öyle yaşlanırsınız ve gençliğinizde sürdürdüğünüz beslenme alışkanlıkların sonuçlarını yaşlılıkta görürsünüz.
Çocukluk yıllarından başlayarak ağır gıdalara, yüksek kalorilere, hazır yemeklere alışmış bir birey sağlık açısından zor bir yaşlılık geçirir.
Başta yüksek tansiyon olmak üzere şeker hastalığı, kalp ve damar tıkanıklıkları, felç riski, oluşan obezitenin getirdiği tüm sıkıntılar yaşlılıkta da devam edecektir. (Hatta eğer yaşlanırsanız diye ekleyebiliriz. )
Bu nedenden dolayı daha çocukluk çağından itibaren sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinin. Çocuklarınızı gereğinden çok beslemeyin ve fast food türü gıdalardan uzak tutun. Bir dirhem et artık bin ayıbı örtmüyor.
Alkol ve sigara kullanmayanların çok daha iyi yaşlanacağını belirtmeye ise gerek bile yoktur.
Geciktirilemeyen yaşlılık süreci en azından doğru beslenmeyle hafifletilebilir. Yaşlılık döneminde ortaya çıkan sorunlar beslenme ile ortadan kaldırılmasa da azaltılabilir. Her dönemdeki beslenme, bireyin bir sonraki dönemdeki hayatını etkiler.
Örneğin hamilelik döneminde bir annenin beslenmesi bebeği, bebeklerin beslenmesi okul çağındaki çocukları, gençlikteki beslenme de yaşlılık dönemindeki sağlığı etkileyecek, bir sonraki yaşam evresine hazırlık olacaktır. Yaşın ilerlemesiyle enerji ihtiyacınız da azalır.
Ancak bu besin çeşitlerine olan ihtiyacı azaltmaz. Enerji kısıtlaması hamur tatlıları, yağ, şeker ve tuz üzerinden yapılmalıdır.
Yaşın ilerlemesiyle beraber günlük enerji miktarının yüzde 55’i karbonhidratlardan, yüzde 20’si yağlardan, yüzde 15’i proteinlerden karşılanmalı demek doğru bir listelemedir.
Hayatın her döneminde büyük ihtiyaç olan vitaminlerin tüketimine duyulan zorunluluk yaşlılık ve gençlerde aynıdır. Önemli olan bu vitaminlerin yeterli miktarda alınmasıdır. Özellikle B ve C vitaminlerinin ek olarak verilmesi, yaşlılara iyi gelmektedir.
E vitaminin ise yaşlılığı geciktirici etkisinin olup olmadığı bilim dünyası içinde hala bir araştırma konusudur.
Yaşlıların beslenmesi hakkında sık sık B12 vitamini eksikliğinden de söz edilmektedir. İlerdeki yaşlarda yaşanacak olan beyin küçülmesi sorunu için B12 vitamini çok önemlidir.
Böylece hafıza kaybı sorunları için doğal bir önlem alınmış oluyor. B12 eksikliği yaşlılık dönemine bağlı olarak görülmez.
Sadece negatif etkileri artmış olur. Genç yaşlarda bu vitamin eksikliğinin erken tespiti ve tedavisi daha sağlıklı bir yaşlılık dönemine zemin hazırlayacaktır.
Yaşlılıkta yavaşlayan vücutla birlikte bağırsak hareketleri de azalır. Posalı ürünler, kepek ekmekleri, bulgur türü besinler çözümde yardımcı olacaktır.
Kaslarımızın temel bileşiği olan proteinler yaşlandıkça çok daha önemli hale gelirler. Çünkü kas zayıflaması her yaşlıda görülür. Yeterli miktarda et, tavuk, kuru baklagil, tam tahıllı ama tuzsuz ekmekler, süt ve süt ürünleri, yoğurt, yumurta gibi besinler az miktarda ama sıklıkla yaşlıların sofrasında mutlaka yer almalıdır. (Kefir geriatri uzmanlarının öğütlediği bir başka sütlü içecektir.)
Yaşı ilerleyen kadınlarda çok görülen kemik erimesinden de konunun burasında bahsetmek gerekir. Genç yaşlarda başlayan süt içme alışkanlığı kemik erimelerinin en doğal ve aslında lezzetli çözümüdür. Lütfen genç kızlarımız sütü sevmiyorum, kokuyor türü kaprislerden vazgeçsinler, süt sağlıklı bir ömür için elzemdir.
Yaşlı tıbbı olarak geçen geriatri yaşı ilerlemiş kişilerin sağlığı ile ilgilenen bilim dalıdır. Hastalıkların büyük ölçüde yer tuttuğu bu alanda yaşlılıkta doğru beslenme, yaşlıların psikolojik durumları, toplumdan soyutlanmadan yaşamak için alınacak sosyal tedbirler gibi konular da konuşulur.
Toplumun yaşlılara bakışı olan yaş yetmiş iş bitmiş sözüne karşı verilen bir mücadeledir geriatri. Fakat 75 yaş üstü kuşağın günlük aktivitelerinde artık başkalarına bağlı hale geldiği gerçeğini de unutmaz. Koruyucu ve tedavi edici medikal alandır.
Geriatri hastalarının büyük kısmı psikolojik destek alan kişilerdir. Yaşa uyum göstermek ve kabullenmek en önemli sorundur. Kim yaşlandığını kolayca kabul edebilir?
Yaşa uyum sağlama ise çevreyle iletişim başta olmak üzere pek çok sorunu yaşlılar açısından çözecektir. Böylece yaşlılıkta beslenme biçimlerinin de doğal olarak, kendiliğinden düzene gireceğini düşünüyoruz.
Geriatrinin en bilinen konuları arasında yaşlı psikolojisinin olduğunu belirttik. Kendini hala yararlı hissetme duygusu yaşlılıkta beslenme kadar önemlidir. Zaten mutlu yaşlanmış bir birey yaşına uygun beslenmeyi de düşünüp uygulayacaktır.
Bu arada yaşlıların uğraşabileceği işler onlara büyük ölçüde moral desteği verir. Antalya Akdeniz Üniversitesi tarafından hayata geçirilen ve Türkiye’nin ilk 60 yaş üstü öğrencilerden oluşan yüksek okulu bu açıdan mükemmel bir projedir.
GeroAtlas 60 + Tazelenme Üniversitesi projesi Ulusal, Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Derneği tarafından 2016 yılında uygulamaya konuldu. Buradaki 65 yaş üstü öğrencilerin hiçbir beslenme sorunu yaşamadıklarını tercih etmek güç değildir.
Bu konuda yapılacak temel okumalar ve verilen fikirler aslında tek bir sonucu işaret etmektedir. Gençliğinizde yeterli beslenirseniz sağlıklı bir biçimde yaşlanırsınız.
Bu yeterli beslen, sağlıkla yaşlan şeklindeki bir sloganla kamu spotlarında bile yer alıyor. Nasıl yaşarsanız öyle yaşlanırsınız da hatırlanacak bir sözdür.
Genç kuşakların yaşlılara yaklaşımı beslenme konusu ile ilgili olmasa da üzerinde mutlaka durulması gereken toplumsal bir konudur. Evdeki yaşlınıza soyup dilimleyerek vereceğiniz bir elma hem vitamin hem mutluluk açısından çok şey ifade edecektir.
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.